gaddar

listen to the pronunciation of gaddar
Türkisch - Englisch
{s} brutal

Police brutality has been a problem for a long time. - Polisin gaddarlığı uzun süredir bir sorundur.

{s} cruel

Why do you always have to be so cruel? - Neden her zaman bu kadar gaddar olmak zorundasın?

atrocious
draconic
bloody-minded
pedrifious
grim

She'll stay in her room until she confesses, said Marilla grimly. - Marilla itiraf edene kadar odasında kalacak dedi gaddarca.

cruel, pitiless, ruthless, merciless, inhuman
ferocious
draconian
arbitrary
observation
oppressor
pitiless
ruthless

Tom is a ruthless businessman. - Tom bir gaddar iş adamı.

vicious
unmerciful
inhuman
the grim
miscreant
ruffian
bloody minded
barbarian
gaddar olmak
to be cruel
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Kahredici, öldürücü. Ahdine vefâ etmeyip hıyânet eden. Hâin, zâlim, çok zulmeden
Acıması olmayan, başkalarına haksızlık eden, merhametsiz, katı yürekli, insafsız davranan, kıyıcı
Acıması olmayan, başkalarına haksızlık eden, merhametsiz, katı yürekli, insafsız davranan, kıyıcı: "Onu sevenler, farkında olmadan acı, insafsız ve gaddar bir sevginin zindanı içinde eziyor, sıkıyor, boğuyorlardı."- S. Ayverdi
(Osmanlı Dönemi) çok çok zulmeden
gaddar gaddar
Acımasız bir biçimde, gaddarca
gaddar olmak
Acımasız, haksız, insafsız davranmak
gaddar
Favoriten