verpackt

listen to the pronunciation of verpackt
Deutsch - Türkisch
Englisch - Türkisch

Definition von verpackt im Englisch Türkisch wörterbuch

packed
{s} tıka basa dolu

Restoran her zaman tıka basa doludur. - The restaurant is always packed.

Market tıka basa doluydu. - The market was packed.

boxed
ambalajlanmış
packed
dolmak
packed
(Ticaret) ambalajlanmış
packaged
{f} paketle
packed
kalabalık
packed
{f} paketle

Çantaların paketlendi mi? - Are your bags packed?

Tom küçük bir bavulda her şeyi paketledi. - Tom packed everything in a small suitcase.

boxes
kutular

Bütün kutuları boş bulduk. - We found all the boxes empty.

Bu kutuları kendim yaptım. - I made these boxes myself.

packaged
paketlenmiş
wrapped
Sarılmış, sarılı
packaged
(Nükleer Bilimler) sarılmış
packed
{s} hıncahınç

Konferans salonu hıncahınç dolu. - The auditorium is packed.

Bu mekan hıncahınç dolu. - This place is packed.

packed
{s} ağzına kadar dolu
packed
{s} paketlenmiş

Hepiniz paketlenmiş ve hazır mısınız? - Are you all packed and ready?

Ben ambalajsız ya da 1 kilogramlık torbalarda paketlenmiş olarak pirinç satarım. - I sell rice in bulk or packed in 1 kilogram bags.

packed
toplanmış/kalabalık
packed
sıkıştırılmış
wrapped
{s} dalmış