v-1 missile

listen to the pronunciation of v-1 missile
Englisch - Türkisch

Definition von v-1 missile im Englisch Türkisch wörterbuch

missile
atılan şey/füze
cruise missile
(Askeri) kruz füzesi
guided missile cruiser
(Askeri) güdümlü mermili
guided missile destroyer
(Askeri) güdümlü mermili
guided missile submarine
(Askeri) güdümlü mermili
interceptor missile
(Askeri) önleme füzesi
missile checkout trailer
(Askeri) füze kontrol römorku
missile defence
(Askeri) füze savunma sistemi
missile intercept zone
(Askeri) füze önleme bölgesi
missile launcher
(Askeri) füze rampası
missile role range
(Askeri) füze tono mesafesi
missile system
(Askeri) füze sistemi
missile tracking radar
füze izleyen radar
submarine launched missile
(Askeri) denizaltıdan atılan füze
air launched ballistic missile
havadan atılan balistik füze
air to air missile
havadan havaya füze
air to ground missile
havadan yere füze
air to surface missile
havadan satha füze
air to underwater missile
havadan sualtına füze
antiaircraft missile
uçaksavar füze
antiballistic missile
antibalistik füze
antisubmarine missile
denizaltı tahrip füzesi
antitank missile
tanksavar füze
ballistic missile
balistik füze
ballistic missile defense
balistik füze savunması
guided missile
güdümlü füze
guided missile
güdümlü roket
guided missile cruiser
güdümlü roket kruvazörü
guided missile destroyer
güdümlü roket yok edicisi
guided missile frigate
güdümlü roket gemisi
gun missile
silah roket
guns/missile
silah/roket
intercontinental ballistic missile
kıtalararası balistik füze
intermediate range ballistic missile
orta menzilli balistik füze
missile
füze

Fişekler ısı arayan füzeleri önlemek için kullanılır. - Flares are used to avoid heat-seeking missiles.

Bu uçak gizlenebiliyor ve cruise füzelerini nakledebiliyor. - This aircraft is stealthy and carries cruise missiles.

missile
mermi
missile attack
roket saldırısı
missile control circuit
roket kontrol devresi
missile defense system
füze savunma sistemi
missile firing interlock
roket ateşleme bağlantısı
missile guidance
roket yön gösterimi
missile power switch
roket güç anahtarı
missile to target
roketten hedefe
Anti Ship Ballistic Missile
(Askeri) Gemilere karşı kullanılan balistik füze
anti-aircraft missile battery
(Askeri) Uçaksavar füze bataryası

A soviet anti-aircraft missile battery fired three missiles.

anti-ballistic-missile
(Askeri) Anti-balistik füze
antibalistic missile
antibalistik füze
heat-seeking missile
işi güdümlü füze
high-speed anti-radiation missile
yüksek hızlı anti-radyasyon füzesi
missile gap
füze açığı
missile shield
(Silahlar) Füze kalkanı

Obama said the United States will go forward with a missile shield in Europe as long as Iran remains a threat.

missile weapon
(Askeri) Menzilli silah
surface-to-air missile, or sam
uçaksavar füze veya sam
surface-to-underwater missile
(Silahlar) Su üstünden denizaltına fırlatılan füze
Army Air and Missile Defense Command
(Askeri) Kara Kuvvetleri Hava ve Füze Savunma Komutanlığı
Army Tactical Missile System
(Askeri) Kara Kuvvetleri Taktik Füze Sistemi
Ballistic Missile Defense Organization
(Askeri) Balistik Füze Savunma Kuruluşu
Defense Special Missile and Astronautics Center
(Askeri) Savunma Özel Füze ve Uzay Çalışmaları Merkezi
Joint Cruise Missile Project Office
(Askeri) Müşterek Kruz Füzesi Projesi Ofisi
Missile Warning Center (NORAD)
(Askeri) füze ikaz sistemi (Kuzey Amerika Hava Savunma Komutanlığı (NORAD))
Missile and Space Intelligence Center
(Askeri) Füze Ve Uzay İstihbarat Merkezi
Space & Missile Defense Command (Army)
(Askeri) Uzay ve Füze Savunma Komutanlığı (Kara Kuvvetleri)
Tomahawk land attack missile/nuclear
(Askeri) Tomahawk kara taarruz füzesi/nükleer
active ballistic missile defense
(Askeri) BALİSTİK FÜZELERE KARŞI AKTİF SAVUNMA: Bir düşman balistik füze taarruzunu önlemek ve etkisini yoketmek veya azaltmak için girişilen direkt savunma hareketi. Bu savunma; balistik karşı füzelerin, elektronik karşı tedbirlerin kullanılmasını içine alır; fakat, yalnız bunlara inhisar etmez
advanced missile warfare
(Askeri) geliştirilmiş füze savaşı
aeroballistic missile
(Askeri) AEROBALİSTİK FÜZE: Arz atmosferi içinde hipersonik hızlarda uçuş için emme basınçlı süzülüş ve devamlı tono tekniğinden faydalanan kanatsız bir araç. Uçuş yolu, tepe noktasında balistiktir. Bundan sonra araç, (10 derece: 20 derecelik) bir taarruz açısına geçer. Kısmen balistik, kısmen aerodinamik kaldırıcı kuvvetle 6.000 fite kadar iner ve yüzeye balistik bir dalış yapar. Sürtünme ısısının araç dış yüzeyine eşit şekilde dağılması ve bünye bütünlüğünün muhafazası için, uçuşun aerodinamik kısmında, kanatsız araca ağır ve devamlı bir tono uygulanır
aerodynamic missile
(Askeri) AERODİNAMİK GÜDÜMLÜ FÜZE, MERMİ: Genellikle tepkimeyle hareket eden, uçuş yolunu muhafaza etmek için aerodinamik kuvvetleri kullanan bir füze. Ayrıca bakınız: "ballistic missile" ve "guided missile"
air breathing missile
(Askeri) HAVA EMİŞLİ FÜZE: Bir ramjet veya turbojette olduğu gibi yakıtın yanması için hava emişi gerektiren bir motoru olan. füze. Bu füze kendi yakıt yakıcı meddesini beraberinde taşıyan ve atmosfer dışında çalışan roket füzelerle karşılaştırılabilir
air launched ballistic missile
(Askeri) HAVADAN ATILAN BALİSTİK FÜZE: Havadaki bir araçtan fırlatılan balistik füze
air launched cruise missile
(Askeri) havadan atılan cruise füzesi
antiballistic missile
(Askeri) anti-balistik füze
antiballistic missile
füzesavar
antimissile missile
(Askeri) FÜZE TAHRİP FÜZESİ: Uçuş halindeki diğer füzeleri önlemek ve imha etmek maksadıyla fırlatılan bir savunma füzesi. Ayrıca bakınız: "Ballistic missile interceptor"
antiradiation missile
(Askeri) ANTİRADYASYON FÜZE, RADYASYONA KARŞI HASSAS FÜZE: Bir radyasyon kaynağı üzerine pasif olarak yönelen füze
antisatellite missile
(Askeri) UYDU TAHRİP FÜZESİ: Yörünge üzerindeki bir uyduyu tahrip maksadıyla fırlatılmış bir füze
antiship missile defense
(Askeri) gemiye karşı füze savunması
antitactical ballistic missile
(Askeri) anti-taktik (ya da geliştirilmiş) balistik füze
antitank guided missile; antitank guided munition
(Askeri) tanksavar güdümlü füze; antitank güdümlü mühimmat
artillery and missile school
(Askeri) topçu ve füze okulu
artillery and missile school
(Askeri) TOPÇU VE FÜZE OKULU; TOPÇU OKULU: Sahra, hava savunma topçusu ve füze birliklerinin taktik ve teknik bakımdan kullanılmasında, eğitiminde, çalışacak ve görev alacak subay, astsubay ve uzmanları yetiştirip kendilerine ehliyet kazandıran bir sınıf okulu. Bu okul, Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlıdır
ballistic missile
ask. roket
ballistic missile
(Askeri) BALİSTİK FÜZE: Kalkışı aerodinamik yüzeylere bağlı olmayan; dolayısıyla, itiş sona erdiği zaman balistik bir uçuş yolu takip eden füze
ballistic missile defense
(Askeri) BALİSTİK FÜZE SAVUNMASI: Bir balistik füze taarruzunun tesirini, füzeler fırlatıldıktan sonra hiçe indirmek veya azaltmak maksadıyla alınmış bütün tedbirler. Ayrıca bakınız: "Active ballistic missile defense", "passive ballistic missile defense"
ballistic missile early warning system
(Askeri) BALİSTİK FÜZE ERKEN İHBAR SİSTEMİ: Düşmanın kıtalararası balistik füze taarruzunu tespit eden ve erken ikaz sağlayan bir elektronik sistem
ballistic missile early warning system
(Askeri) balistik füze erken ihbar sistemi
ballistic missile interceptor
(Askeri) BALİSTİK FÜZE ÖNLEME FÜZESİ: Uçuş halindeki bir füzeye, bu füzeden aldığı enerji ile yönelip ulaşmak ve tahrip etmek üzere hazırlanmış bir önleme füzesi. Bu terim bazen "antimissile missile" (Füze tahrip füzesi) ile eş anlamda kullanılır
balloon type missile
(Askeri) BALON TİPİ FÜZE: Bünye bütünlüğünün temini için içindeki sevk haklarının (veya bunun yerini alan gazların) basıncına ihtiyaç gösteren bir füze
command; cruise missile defense
(Askeri) cruise füze savunması komutanlığı
contraorbit missile
(Askeri) TERS YÖRÜNGELİ FÜZE (HV.): Bir uzay aracı, uydu veya hava uzay silahının bir infilak harp başlığı veya füze ile burun buruna çarpışarak tahribi maksadıyla; hesaplanmış yörünge üzerinde ters istikamette gönderilmiş füze. Ters yörünge üzerinde taarruzların normal yörünge taarruzlarından çok daha kolay olacağı kabul edilmektedir. CONTROL (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI; AMERİKAN SAVUNMA KURULU) (DOD, IADB): KONTROL YETKİSİ: Bir komutanın kendi komutası altında bulunanlardan başka birlik ve teşkillerin faaliyetleri üzerinde haiz olabileceği tam komuta yetkisinden daha az kısmi yetki, CONTROL (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI; AMERİKAN SAVUNMA KURULU) (DOD, IADB): NİRENGİ ŞEBEKESİ: Kara haritacılığında, deniz haritacılığında ve fotogrametride, arz veya bir harita veya bir fotoğraf üzerinde durumları veya yükseklikleri veya her ikisi de belirlenmiş veya belirlenecek olan işaretler veya hedefler sistemi için kullanılan müşterek bir terim. CONTROL (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI; AMERİKAN SAVUNMA KURULU) (DOD, IADB): KONTROL: Bir ajan veya grubun emredilen şekilde yanıt vermesini temin etmek amacıyla kullanılan fiziksel veya psikolojik baskılar. CONTROL (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI; AMERİKAN SAVUNMA KURULU) (DOD, IADB): KONTROL: Belgelerin, bilgilerin veya malzemelerin dağıtımı ve kullanımını yönlendiren bir gösterge. Böyle göstergeler, istihbarat topluluğu anlaşmasının konusu olup, özellikle uygun nizamnamelerde tanımlanmaktadır. Ayrıca bakınız: "administrative control", "operational command"
countering air and missile threats
(Askeri) mukabil hava ve füze tehditleri
cruise missile
(Askeri) KRUZ FÜZESİ: Uçuş yolunun büyük bir kısmını arazi konturlarını takib ederek kateden bir güdümlü füze. Kaldırıcı kuvvet olarak havanın dinamik tepkisine çekişi dengelemek için de itici kuvvetlere dayanmaktadır
cruise missile
güdümlü nükleer füze
decoy missile
(Askeri) sahte füze
decoy missile
(Askeri) yalancı füze
diversionary missile
(Askeri) ŞAŞIRTICI FÜZE (HV.): Düşmanı şaşırtmak için fırlatılan sahte füze
division direct support missile
(Askeri) TÜMEN DİREKT DESTEK FÜZESİ: Bak. "missile A (division direct support missile) "
division support missile
(Askeri) TÜMEN DESTEK FÜZESİ: Bak. "missile B (division support missile)
division support missile
(Askeri) tümen destek füzesi
fleet ballistic missile submarine
(Askeri) DONANMA BALİSTİK FÜZE DENİZALTISI: Kendine tahsis edilen hedeflere, su üstünde veya dalmış vaziyette iken, balistik füze taarruzları yapabilen, nükleer takatli denizaltı. SSEN olarak adlandırılır
ground air guided missile
yerden havaya gudumlu fuze
ground launched cruise missile
(Askeri) yerden fırlatılan kruz füzesi
guided aircraft missile
(Askeri,Bilgisayar) güdümlü uçak füzesi
guided missile
güdümlü mermi
guided missile
(Askeri) GÜDÜMLÜ MERMİ (ABD SAVUNMA BAKANLIĞI, SAVUNMA KURULU): Dünya yüzeyinden yukarıda hareket eden, takip ettiği uçuş yolu dış veya iç tertibatla değiştirilebilen ve içinde insan bulunmayan bir araç. Ayrıca bakınız: "aerodynomic missile", "ballistic missile"
guided missile
ask. güdümlü mermi
guided missile cruiser
(Askeri) GÜDÜMLÜ MERMİLİ KRUVAZÖR: Hava, suüstü ve denizaltı tehditlere karşı harekat için vurucu ve amfibi kuvvetler ile birlikte tasarlanan savaş gemisi. Normal silahları, 3 veya 5 pusluk toplar, hava savunması için SAM'lar ve denizaltı savunma silahlarında oluşur. CGN olarak isimlendirilir. Görevi için (heavy cruiser) 'e bak. Bu gemiler -CGN hariç tamamen tadil edilmiş durumda, ağır kruvazörlerdir. Bütün toplar sökülmüş, yerine Talos/Tartar füze rampaları yerleştirilmiştir. CGN; nükleer güçlü, uzun menzilli, Talos/Tartar füze ve Asroc rampaları ile teçhiz edilmiş bir gemidir. CG ve CNG olarak adlandırılır
guided missile destroyer
(Askeri) güdümlü füze destroyeri
guided missile destroyer
(Askeri) GÜDÜMLÜ MERMİLİ MUHRİP: Görevi için (destroyer) 'e bak. Bu muhrip tipi; Talos/Tartar güdümlü füze rampaları, geliştirilmiş deniz top bataryası, uzun menzilli sonar ve denizaltı savunma silahları -ASROC dahil- ile teçhiz edilmiştir. DDG olarak isimlendirilir
guided missile equipment carrier
(Askeri) GÜDÜMLÜ FÜZE TEÇHİZAT TAŞIYICISI: Muhtelif güdümlü füze sistemleri ve teçhizatları için kullanılan kendinden müteharrik, tamamen paletli, amfibi, havadan nakledilebilir, zırhsız bir taşıyıcıdır
guided missile frigate
(Askeri) GÜDÜMLÜ MERMİLİ FIRKATEYN: 5"/54'lük top bataryası ve güdümlü mermiler ile teçhiz edilmiştir. FFG olarak isimlendirilir. Bak. "frigate"
guided missile frigate
(Askeri) güdümlü füze atan fırkateyn
guided missile heavy cruiser
(Askeri) GÜDÜMLÜ MERMİLİ AĞIR KRUVAZÖR: Görevi için (heavy cruiser) e bak. Bu gemiler, tadil edilmiş ağır kruvazörler olup üç toplu bir 8"/55 lik tareti ve yeniden monte edilmiş bir adet ikili Terrier füze rampası vardır. CAG olarak adlandırılır
guided missile light cruiser
(Askeri) GÜDÜMLÜ MERMİLİ HAFİF KRUVAZÖR: Görevi için (light cruiser) e bak. Tadil edilmiş hafif kruvazördür. 6"/47'lik toplara ilaveten, esas silah olarak Talos veya Tartar füze rampaları monte edilmiştir. CLG olarak adlandırılır. Ayrıca bakınız: "light cruiser"
guided missile submarine
(Askeri) GÜDÜMLÜ MERMİLİ DENİZALTI: Ayrıca su üstünden güdümlü mermi taarruz kabiliyetine sahip olacak şekilde imal edilmiş denizaltı. SSG ve SSGN olarak adlandırılır. SSGN nükleer güçlüdür. GUIDED MISSILE (SURFACE-TO-AIR): GÜDÜMLÜ MERMİ (SATIHTAN-HAVAYA): Hava hedeflerine karşı kullanılmak üzere satıhtan fırlatılan güdümlü füze. GUIDED MISSILE (SURFACE TO-SURFACE): GÜDÜMLÜ MERMİ (SATIHTAN-SATIHA): Satıh hedeflerine karşı kullanılmak üzere satıhtan fırlatılan güdümlü füze
gun missile
silah-roket
hard missile base
(Askeri) SERT FÜZE PLATFORMU: Nükleer patlamaya karşı korunmuş bir fırlatma platformu
interceptor missile
(Askeri) ÖNLEME FÜZESİ (HV.): Düşman taarruz kuvvetlerini karşılamak üzere imal edilmiş bir füze. Bak. "surface-to-air missile"
intercontinental ballistic missile
(Askeri) kıtalar arası balistik füze
intercontinental ballistic missile
(Askeri) KITALARARASI BALİSTİK FÜZE: 3000 ila 8000 deniz mili menzilli balistik füze
intermediate range ballistic missile
(Askeri) ORTA MENZİLLİ BALİSTİK FÜZE: 1500-3000 deniz mili arası menzil yeteneği olan balistik füze (yalnız Thor ve Jupiter füzelerine uygulanabilir)
joint theater air and missile defense
(Askeri) müşterek harekat sahası hava ve füze savunması
mid range ballistic missile
(Askeri) ORTA MENZİLLİ BALİSTİK FÜZE: 500-3000 deniz mili arasında bir menzili bulunan balistik bir füze
missile
(Askeri) FÜZE, TEPKİLİ MERMİ: Hedefe doğru yol alması, arkadan fışkırttığı gazın tepkisiyle sağlanan mermi. Bak. "projectile". MISSILE A (DIVISION DIRECT SUPPORT MISSILE): A FÜZESİ (TÜMEN DİREK DESTEK FÜZESİ): Muharebe grubuna sürekli direk destek sağlayan basit, hafif, maliyeti düşük, havadan nakledilebilir seyyar füze sistemi
missile
merak
missile
kurşun
missile
güdümlü mermi
missile
{i} atılan şey
missile
{i} ok
missile and launcher
(Askeri) lançer
missile assembly checkout facility
(Askeri) FÜZE MONTAJ KONTROL TESİSİ: Faal bir füze fırlatma mahali yanında, füze sisteminin nihai montajı ve kontrolü için tasarlanan bir bina, karavan veya diğer tür bir yapı
missile b
(Askeri) b füzesi
missile base command
(Askeri) füze üs komutanlığı
missile bombardment report
(Askeri) füze bombardıman raporu
missile checkout trailer
(Askeri) FÜZE KONTROL RÖMORKU: Füze kontrol teçhizatıyla teçhiz edilmiş bir römork. Ayrıca bakınız: "trailerized equipment"
missile combat crew
(Askeri) füze muharebe mürettebatı
missile control centre
(Askeri) füze kontrol merkezi
missile decoy
(Askeri) SAHTE FÜZE, YALANCI FÜZE: Pilotlu bombardıman tayyareleri ve diğer silah sistemlerinin nüfuz ihtimalini artırmak için radarları ve ateşi üzerine çekecek düşman savunmasını oyalamak ve şaşırtmak maksadıyla kullanılan bir araç
missile decoy
(Askeri) yalancı füze
missile design
(Askeri) füze tasarımı
missile destruct system
(Askeri) füze imha sistemi
missile effective rate
(Askeri) faal taktik füze oranı
missile effective rate
(Askeri) FAAL TAKTİK FÜZE ORANI: Hazırlanmış veya ateşlemeye hazır durumdaki taktik füze yüzdesi
missile engagement zone
(Askeri) füze angajman/çarpışma bölgesi
missile engagement zone
(Askeri) GÜDÜMLÜ MERMİ KULLANMA BÖLGESİ: Bak. "weapon engagement zone"
missile engagement zones
(Askeri) füze angajman bölgeleri
missile flight safety
(Askeri) füze uçuş emniyeti
missile flight safety
(Askeri) FÜZE UÇUŞ EMNİYETİ: Füze emniyetinin rampadan ayrılışla vuruş arasında geçen zamanla ilgili kısmı. Bu terim, normal olarak, harekat füze uçuşlarına ait uçuş emniyet sorumluluklarının icrasına uygulanır. "Araştırma Geliştirme" füzelerinin bir deneme atış yerinde uçuşu ile ilgili füze uçuş emniyetine ait aynı sorumluluk atış yeri emniyeti olarak adlandırılır. Füze uçuş emniyetinden maksat, barışta füze çalışmalarında can ve mal emniyetini sağlamak, savaşta Milli servet ve menfaatlerimizin ziyanını önlemektir
missile flight safety officer
(Askeri) FÜZE UÇUŞ EMNİYET SUBAYI: Füze uçuş emniyet sorumluluğunu yerine getiren bir subay. Bu subay; emniyet kontrolü kaybolmuş (bir tahrip ölçüsüne aykırı hareket eden veya izleme kontrolünden çıkmış) bir füzenin tahribi emrini verir veya tahrip işaretini fiilen çalıştırır
missile guidance system
(Askeri) füze güdüm sistemi
missile intercept zone
(Askeri) FÜZE ÖNLEME BÖLGESİ: Tahrip edilecek alanda, karadan havaya füzelerin havadaki nesneleri tahrip etme hususunda sorumlu olduğu coğrafi bölge. Ayrıca bakınız: "destruction area"
missile interceptor
(Askeri) füzesavar silah
missile launcher effective rate
(Askeri) FAAL FÜZE RAMPASI ORANI: Hazırlanmış füze rampası veya ateşlemeye hazır füze rampası durumundaki taktik füze rampaları yüzdesi
missile master
(Askeri) füze kontrol sistemi
missile master
(Askeri) FÜZE KONTROL SİSTEMİ: ABD Anayurdunda; bütün hava savunma unsurlarının, hedef tespitinden hedef tahribine kadar, koordine edilmesinde kullanılmak üzere kurulmuş, tam bir elektronik silah sistemi. Bu sistemi elektronik kompütorlerden, hafıza cihazlarından, haberleşme ve atış esaslarını hazırlama teçhizatından faydalanmak suretiyle, taktik hava durumunu derhal açıklayan bütün bilgileri otomatik olarak toplar; atış esaslarını hazırlar ve bunları, silahların azami tesir elde edecek şekilde, mevzilendirmelerine imkan vermek üzere, savunma görevindeki batarya komutanlarına dağıtır
missile monitor
(Askeri) füze ateş taksim aygıtı
missile monitor
(Askeri) FÜZE ATEŞ TAKSİM AYGITI: Alay, hava savunma grubu, tabur ve batarya seviyelerinde kullanılan elektronik seyyar hava savunma ateş taksim teçhizatı. Bu teçhizat; bilgilerin sistem dahilinde hemen alınıp verilmesinde, adedi bilgilerin yüksek süratte gönderilmesi metodundan faydalanır. Kara ordusu Hava savunma komutanının birliklerinin faaliyetlerini kontrol etmesi ve gereğinde düzeltici işlem yapmasına imkan sağlar. Komşu füze ateş taksim sistemleri ile bağlantılı bulunduğu takdirde, bunlarla otomatik atış esasları gönderme hattı vasıtasıyla, otomatik olarak bilgi teatisinde bulunur
missile operations centre
(Askeri) füze harekat merkezi
missile range
(Askeri) FÜZE DENEY ATIŞ YERİ: Deneme füzelerinin, üzerinde gözlem altında uçuruldukları, etrafı işaretlenmiş bir atış yolu veya sahası. Buna "missile test range" de denir
missile range
(Askeri) füze deney atış yeri
missile ready to fire
(Askeri) ateşlemeye hazır füze
missile release line
(Askeri) füze atış hattı
missile release line
(Askeri) FÜZE ATIŞ HATTI: Bir taarruz uçağının belirli bir hedefe karşı, havadan yüzeye füze attığı bir hat
missile role range
(Askeri) FÜZE TONO MESAFESİ: Füzenin tonoda kontrol edilebileceği açı. Rampayı döndürmeden ateş altına alınabilecek hedeflerin semt açısını tayin eder
missile round
(Askeri) komple füze
missile round
(Askeri) KOMPLE FÜZE: Harp başlığı takılmış, fırlatılacak durumdaki bir füze
missile safety
(Askeri) FÜZE EMNİYETİ: Füze faaliyetlerinde kaza veya kazaya yol açıcı olayların vukuunu önlemek üzere gösterilecek dikkatle ilgili faaliyet. Füze emniyeti aşağıdaki bölümleri veya ihtisas sahalarını içine alır; Füze proje emniyeti, füze ulaştırma emniyeti, füze sınai saha emniyeti, yastık emniyeti, füze uçuş emniyeti
missile safety
(Askeri) füze emniyeti
missile section
(Askeri) FÜZE KISMI: Bir füzede, ayrı olarak ambalajlanan ve diğer kısımlarla birleştirildiği zaman, tam bir füze meydana getirecek olan bir kısım. Mesela; ön kısım, burun kısmı, harp başlığı kısmı, güdüm kısmı, tahrik kısmı vesaire
missile section
(Askeri) füze kısmı
missile shelter
(Askeri) FÜZE SIĞINAĞI: Bir fırlatma noktasında, füzenin alarm durumunda tutulup, buradan süratle fırlatma durumuna getirilebileceği veya fırlatma durumunda fırlatmaya hazır tutulabileceği bir sığınak. Füze sığınağı; füzeye, ya yatay veya, silo tipi bir tesis olması halinde, dikey duruş sağlar
missile site activation
(Askeri) FÜZE YERİNİN FAAL HALE GETİRİLMESİ: Bir füze fırlatma yerinin; bütün inşaat, hava-uzay yer teçhizatının teslim ve yerleştirilmesi, tam silah sisteminin harekat komutanlığınca kalibrasyon ve kontrolüyle tesellümü dahil- harekat hazırlık durumuna getirmesiyle ilgili işlem. Tesislerin, teçhizat ve hava uzay aracı plan ve proje hazırlıklarıyla ilgili hususlar bu tarifin tamamen dışında bırakılmıştır
missile strike
(Askeri) FÜZE TAARRUZU: Bir hedefe, özellikle satıh hedefine füzelerle yapılan bir taarruz
missile support communications
(Askeri) FÜZE DESTEK MUHABERESİ: Stratejik hava komutanlığı birliklerinin, stratejik füze destek üsleri ve fırlatma tesislerinde (launch complexes) günlük bakım, emniyet ve idari faaliyetlerin desteklenmesinde kullandıkları lüzumlu muharebe sistemleri
missile system
(Askeri) FÜZE SİSTEMİ: Hava uzay aracını bir füzenin meydana getirdiği bir silah sistemi. Ayrıca bakınız: "weapon system"
missile technical communications
(Askeri) FÜZE TEKNİK MUHABERESİ: Stratejik bir füze dizgisinde, füzenin kontrollü, dikey vaziyete getirilmesi, ters sayış ve fırlatılış faaliyetleri için faydalanılan sistem ve tesisleri tanıtmak üzere kullanılan bir muhabere terimi
missile test range
(Askeri) FÜZE DENEME ATIŞ YERİ: Bak. "missile range"
missile test range
(Askeri) füze deneme atış yeri
missile tracking radar
(Askeri) FÜZE TAKİP RADARI: Bir füze güdüm sisteminin tamamlayıcı bir parçası olan ve füze takibinde kullanılan hassas bir füze takip radarı. Bu radar; komuta güdüm sisteminde, güdüm komutanlarının (steering orders) gönderilmesi için komuta bağlantısı (command link) sağlar ve kompütor cihazından (computer) ateş komutu (burst command) verebilir
missile unit
(Askeri) FÜZE BİRLİĞİ: Füzelerin atış öncesi bakımlarının yapılması, hazırlanması veya fırlatılması veya başkalarının bu maksatla eğitilmesi için gerekli ihtisasa sahip personelin meydana getirdiği bir askeri birlik
missile unit
(Askeri) füze birliği
missile warning bypass
(Askeri) füze ikaz baypası
missile warning receiver; morale, welfare, and recreation
(Askeri) füze uyarı almacı; moral, sağlık ve eğlence
missile warning system
(Askeri) füze ikaz sistemi
missile warning systems
(Askeri) füze ikaz sistemleri
mobile missile
(Askeri) seyyar füze
national missile defense
(Askeri) ulusal füze savunması
nontactical missile
(Askeri) TAKTİK DIŞI FÜZE: Eğitim, teknik inceleme veya programla ilgili tadilat gibi, taktik dışı kullanma maksatları için imal ve tahsis edilmiş bir ikmal füzesi. Bu füze tesirsiz (sevk barutsuz ve infilak maddesiz olabilir)
operational missile
(Askeri) hizmete hazır füze
operational missile
(Askeri) HİZMETE HAZIR FÜZE: Kullanacak olan kuvvet tarafından kabul edilmiş, taktik veya stratejik amaçlı füze
operational missile launcher
(Askeri) HİZMETE HAZIR FÜZE RAMPASI: Kullanacak olan kuvvet tarafından kabul edilmiş, taktik veya stratejik amaçlı füze rampası
operational missile launcher
(Askeri) hizmete hazır füze rampası
passive ballistic missile defense
(Askeri) PASİF BALİSTİK FÜZE SAVUNMASI: Balistik füzelerle yapılan düşman taarruz tesirlerini asgari hadde indirmek için, aktif savunma dışında alınmış bütün tedbirler. Bu tedbirler; örtme, gizleme, kamuflaj, dağılma ve koruyucu inşaatı içine alır. Bak. "air defense"
penetration missile
(Askeri) nüfuz füzesi
penetration missile
(Askeri) NÜFUZ FÜZESİ: Düşman savunma düzenine veya düşman tesislerine nüfuz etmek üzere kullanılan ses üstü, özellikle stratejik bir füze
powered missile
(Askeri) motor güçlü füze
powered missile
(Askeri) MOTOR GÜÇLÜ FÜZE: Bir mermi, bomba veya benzerinden farklı olarak, içinde sevkedici bir cihaz bulunan bir füze
prepared missile
(Askeri) HAZIRLANMIŞ FÜZE; HAZIR FÜZE: Bir muharebe birliğine tahsis edilmiş ve muharebe görevi için yalnız hedef tanıtma programını ve fırlatmayı gerektiren, monte edilmiş, hizmete hazır taktik bir füze
prepared missile
(Askeri) hazırlanmış füze
production missile
(Askeri) seri imal füze
production missile
(Askeri) SERİ İMAL FÜZE: Askeri bir makam veya diğer hükümet makamı tarafından kabul edilmiş, harekat tipi komple bir füze. Bu füze, taktik veya taktik dışı bir kullanma maksadı için tahsis edilmiş olabilir. Prototip füzeler bunun dışındadır
prototype missile
(Askeri) prototip füze
prototype missile
(Askeri) PROTOTİP FÜZE: Esas itibariyle, suni imalat füzesi ile aynı modelde bir ilk veya taslak füze. İmalat projesini tecrübe etmek ve imalat usulleri için bir esas kurmak maksadıyla normal olarak, az sayıda imal edilir
ready missile
(Askeri) ateşlenmeye hazır füze
ready missile
(Askeri) ATEŞLENMEYE HAZIR FÜZE: Bir birliğin tasarrufunda bulunan ve rampaya monte edilip muharebe vazifesini yapması için sadece bir atış komutuna ihtiyaç gösteren taktik bir füze
ready missile rate
(Askeri) ateşe hazır füze oranı
ready missile rate
(Askeri) ATEŞE HAZIR FÜZE ORANI, ATEŞLENMEYE HAZIR FÜZE ORANI: Harp başlıkları takılıp ateşlenmeye hazır hale getirilmiş füze oranı
reconnaissance missile
(Askeri) keşif füzesi
reconnaissance missile
(Askeri) KEŞİF FÜZESİ: Keşif görevinde kullanılan taktik veya stratejik bir füze. Keşif füzeleri, sonlarında bir numara bulunan (RTM) veya (RSM) öntakılarıyla tanıtılır
research and development missile
(Askeri) ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME FÜZESİ: Araştırma ve geliştirme denemesi ve incelenmekte olan hususların değerlendirilmesi maksadıyle imal edilen ve bu maksatla kullanılan bir füze. Bu; bir test aracı olarak meydana getirilmiş bir ön proje füzesi ya da bu gibi deneme veya değerlendirme projelerine tahsis edilmiş bir imalat füzesi olabilir. Uzay projelerine tahsis edilmiş imalat tipi füze kısımlarını da içine alır
rocket missile
(Askeri) roketli mermi
rocket missile
(Askeri) ROKETLİ FÜZE; ROKET FÜZESİ: Roket tahrik gücünden faydalanan bir füze
rocket missile
(Askeri) roketli bomba
satellite and missile surveillance
(Askeri) UYDU VE FÜZE GÖZETLEMESİ: Uçuş halindeki düşman veya dost füzeleri ve uydularla ilgili olayları, gelişmeleri, cisimlerin özelliklerinin belirlenmesi, izlenmesi ve bulunması amacı için yapılan sistematik hava-uzay gözetlemesi
short range attack missile
(Askeri) (havadan karaya atılan füze-69) kısa menzilli taarruz füzesi
short range attack missile
(Askeri) KISA MENZİLLİ TAARRUZ FÜZESİ: Nükleer başlıklı, B-52 veya FB-111'den fırlatılan havadan karaya füze. Füze menzil, hız ve etkinliği taşıyıcı uçağa, amaçlanan hedeflerden uzak durmaya ve füzeleri düşman savunması dışında bırakmaya imkan verir. AGM-69 olarak adlandırılır
short range ballistic missile
(Askeri) KISA MENZİLLİ BALİSTİK FÜZE: 600 deniz mili menzil kabiliyetine sahip balistik füze
soft missile base
(Askeri) ZAYIF FÜZE KAİDESİ: Bir nükleer patlamaya karşı korunması olmaya bir rampa kaidesi
standard missile
(Askeri) KATI YAKITLI ROKET MOTORLU; SATIHTAN SATHA GEMİDEN FIRLATILAN BİR HAVA FÜZESİ: Nükleer olmayan savaş başlığı, yarı aktif veya pasif homing'le teçhiz edilmiştir. RIM-66 Orta Menzil (Tartar yerine) ve RIM-67 Artırılmış Menzil (Terrier yerine) olarak adlandırılır
strategic missile
(Askeri) STRATEJİK FÜZE: Hava Kuvvetleri stratejik görevlerinde kullanılan bir güdümlü füze
strategic missile defense
(Askeri) stratejik füze savunması
Englisch - Englisch

Definition von v-1 missile im Englisch Englisch wörterbuch

V-1 missile
or flying bomb or buzz bomb German missile of World War II. The forerunner of modern cruise missiles, it was about 25 ft (8 m) long and had a wingspan of about 18 ft (5.5 m). It was launched from catapult ramps or sometimes from aircraft; it carried an explosive warhead of almost 1,900 lbs (850 kg) and had an average range of 150 mi (240 km). More than 8,000 V-1s were launched against London in 1944-45, and a smaller number against Belgium. See also V-2 missile
Patriot missile
Any of a cluster of missiles used in the MIM-104 Patriot missile system
air-to-air missile
A missile that is fired from an aircraft to typically attack another aircraft
ballistic missile
A missile that is initially guided, but then follows a ballistic (freely falling) trajectory
cruise missile
A winged missile, designed for a guided flight at low altitudes, as opposed to a ballistic missile
guided missile
An unmanned, self-propelled vehicle that travels through the air to deliver a warhead to a predetermined point, keeping itself on course by making corrections via its control surfaces
intercontinental ballistic missile
A class of long-range missiles associated especially with carrying nuclear warheads. Abbreviation: ICBM
missile
An object intended to be launched into the air at a target
missile
A self-propelled projectile whose trajectory can be adjusted after having been launched
missile silo
An underground vertical cylindrical container for the storage and launching of ICBMs
missile silos
plural form of missile silo
steely-eyed missile man
A NASA astronaut or engineer who makes a significant contribution or devises an ingenious solution to a tough problem under extreme pressure
steely-eyed missile men
plural form of steely-eyed missile man
surface-to-air missile
A ground-based anti-aircraft missile
missile
any object, especially a weapon, thrown or intended to be thrown
missile
{a} that may be thrown by the hand
missile
{n} a mixture of different colors, a dart
missile silo
A missile silo is an underground vertical cylindrical container for the storage and launching of intercontinental ballistic missiles (ICBMs). They typically have the missile some distance under the surface, protected by a large "blast door" on top
Advanced Medium-Range Air-to-Air Missile
sophisticated air-to-air missile that is effective for medium distances (equipped with radar for target identification), AMRAAM
Air Intercept Missile
missile used to intercept and attack incoming enemy aircraft
Air-Launched Anti-Radiation Missile
ALARM, missile with an infrared transmitter that zeroes in on targets that give off heat
Anti-Ballistic Missile Treaty
arms control agreement between the USA and the Soviet Union that limited both countries to a total of 200 antiballistic missile launchers each (signed in 1972)
Arrow missile
type of ground to air missile designed to intercept incoming rockets
Ballistic Missile Early Warning System
{i} system that detects a ballistic missile attack at an early stage, BMEWS
Cuban Missile Crisis
week-long crisis in 1962 during which the Soviet Union placed nuclear weapons in Cuba and the United States blockaded the island in retaliation
Cuban missile crisis
a dangerous situation which developed in 1962 when the Soviet Union began to build bases for nuclear missiles in Cuba. US President John F. Kennedy complained to the Soviet government, stopped all ships from going to Cuba, and threatened to take military action. This caused a lot of international anxiety, but after a few days the Soviet Union agreed to remove the missile base. (1962) Major confrontation between the U.S. and the Soviet Union over the presence of Soviet nuclear missiles in Cuba. In October 1962 a U.S. spy plane detected a ballistic missile on a launching site in Cuba. Pres. John F. Kennedy placed a naval blockade around the island, and for several days the U.S. and the Soviet Union hovered on the brink of war. Soviet premier Nikita Khrushchev finally agreed to remove the missiles in return for a secret commitment from the U.S. to withdraw its own missiles from Turkey and to never invade Cuba. The incident increased tensions during the Cold War and fueled the nuclear arms race between the two countries. See also Fidel Castro
High-Velocity Missile
{i} HVM, missile that travels at high speeds, missile that travels fast
High-speed Anti-Radiation Missile
HARM, type of missile that zeroes in on sources of radar radiation
Intermediate Range Ballistic Missile
nuclear missile that can travel distances between 600 and 3.500 miles, IRBM
Minuteman missile
U.S. ICBM first deployed in 1962. Its three generations the Minuteman I (1962-73), the Minuteman II (1966-95), and the Minuteman III (from 1970) have constituted most of the land-based nuclear arsenal of the U.S. since the 1960s. They were the first U.S. ICBMs to be based in underground silos, use solid fuel, and be fitted with multiple independently targeted reentry vehicles (see MIRV). Under the terms of the Strategic Arms Reduction Talks, the Minuteman II force was dismantled and the Minuteman III scheduled for downgrading to a single warhead
Missile Defense Alarm System
Any of a series of unmanned U.S. military satellites developed to provide warning of surprise attacks by Soviet intercontinental ballistic missiles (ICBM). Midas was the first such warning system in the world. Launched in the early 1960s, the reconnaissance satellites were equipped with infrared sensors capable of detecting the heat of a ballistic missile's rocket exhaust shortly after firing
Missile Defense Alarm System Midas
Any of a series of unmanned U.S. military satellites developed to provide warning of surprise attacks by Soviet intercontinental ballistic missiles (ICBM). Midas was the first such warning system in the world. Launched in the early 1960s, the reconnaissance satellites were equipped with infrared sensors capable of detecting the heat of a ballistic missile's rocket exhaust shortly after firing
Patriot missile
American guided missile designed to destroy enemy planes and missiles
Sagger anti-tank missile
type of missile designed to destroy tanks and other armored vehicles
Scud missile
type of short-range missile
Surface-to-Surface Missile
SSM, missile that is launched from ground level and is intended to strike a target that is also located on the ground
Tomahawk missile
American-made guided missile
Trident missile
U.S.-made submarine-launched ballistic missile. The most advanced Trident missiles, deployed by the U.S. Navy since 1990 and by the Royal Navy since 1994, are more accurate than most land-based ballistic missiles. Their extended range (up to 7,000 mi [11,300 km]) allows the submarines that carry them to patrol almost anywhere, making detection extremely difficult. Each missile is capable of carrying more than 10 multiple independently targeted reentry vehicles (see MIRV), though arms-control considerations limit the actual number to as few as three
V-2 missile
German liquid-fueled ballistic missile of World War II, forerunner of modern space launch vehicles (See also rocket) and long-range missiles. Developed starting in 1936 under Wernher von Braun, it was fired against Paris, Great Britain, and Belgium in 1944 and 1945. After the war, the U.S. and the Soviet Union captured large numbers of V-2s and used them in research that led to the development of their missile and space-exploration programs. See also V-1 missile
aerial missile
missile which is launched from an airplane
aerodynamic missile
missile designed to create the least amount of resistance as it moves through the air
air to air missile
missile that is launched from an aircraft and is intended to strike another airborne
air to ground missile
missile which is launched from the air and intended to strike a target on the ground
air-to-air missile
a missile designed to be launched from one airplane at another
air-to-air missile
missile which is launched from an aircraft and designed to strike other aircraft
air-to-ground missile
a missile designed to be launched from an airplane at a target on the ground
air-to-ground missile
missile which is launched from the air and intended to strike a target on the ground
air-to-sea missile
missile which is launched from the air and intended to strike a target at sea
anti missile
against missiles
anti-aircraft missile
missile which is designed to shoot down aircraft
anti-missile missile
{i} missile which is designed to destroy incoming missiles while they are still in the air
anti-tank missile
{i} antitank missile, missile designed to destroy tanks
antiballistic missile
Weapon designed to intercept and destroy ballistic missiles. Effective ABM systems have been sought since the Cold War, when the nuclear arms race raised the spectre of complete destruction by unstoppable ballistic missiles. In the late 1960s both the U.S. and the Soviet Union developed nuclear-armed ABM systems that combined a high-altitude interceptor missile (the U.S. Spartan and Soviet Galosh) with a terminal-phase interceptor (the U.S. Sprint and Soviet Gazelle). Both sides were limited by the 1972 Treaty on Antiballistic Missile Systems to one ABM location each; the U.S. dismantled its system, while the Soviet Union deployed one around Moscow. During the 1980s the U.S. began research on an ambitious Strategic Defense Initiative against an all-out Soviet attack, but this effort proved expensive and technically difficult, and it lost urgency with the collapse of the Soviet Union. Attention shifted to "theatre" systems such as the U.S. Patriot missile, which was used with limited effect against conventionally armed Iraqi Scud missiles during the Persian Gulf War (1990-91). In 2002 the U.S. formally withdrew from the ABM treaty in order to develop a defense against limited missile attack by smaller powers or "rogue" states
antiballistic missile
a defensive missile designed to shoot down incoming intercontinental ballistic missiles; "the Strategic Arms Limitation Talks placed limits on the deployment of ABMs
antitank missile
{i} missile designed to destroy tanks
ballistic missile
a missile that is guided in the first part of its flight but falls freely as it approaches target
ballistic missile
A projectile that assumes a free-falling trajectory after an internally guided, self-powered ascent. a powerful weapon that can travel extremely long distances, and that flies very high up into the sky and then back down to earth where it explodes
ballistic missile
missile which travels by the force of gravity
ballistic missile defense organization
an agency in the Department of Defense that is responsible for making ballistic missile defense a reality
basic point defense missile system
a shipboard missile system
conventional missile
common missile, normal missile
cruise missile
A guided missile, the major portion of whose flight path to its target is conducted at approximately constant velocity; that depends on the dynamic reaction of air for lift and upon propulsion forces to balance drag [71]
cruise missile
an unmanned aircraft that is a self-contained bomb
cruise missile
A cruise missile is a missile which carries a nuclear warhead and which is guided by a computer. A guided missile that is launched from a ship or aircraft and serves as a self-contained precision bomb. a large explosive weapon that flies close to the ground and can be aimed at something hundreds of kilometres away. Type of low-flying strategic guided missile developed by the U.S. and the Soviet Union in the 1960s and '70s. The V-1 missile was a precursor. Powered by jet engines, cruise missiles may carry either a nuclear or a conventional warhead. They are designed to hug the ground, which makes them hard to detect by radar. They are launched from ships, submarines, airplanes, and the ground
cruise missile
a guided missile that flies to its target close to the earth's surface They can be launched from aircraft, ships, submarines or land sites
cruise missile
An unmanned self-propelled guided vehicle that sustains flight through aerodynamic lift for most of its flight path A cruise missile may deliver a conventional or nuclear warhead
cruise missile
long-range and jet-propelled winged bomb that is guided by remote control
fleet ballistic missile submarine
a submarine carrying ballistic missiles
ground to ground missile
missile fired from the ground at a target that is also on the ground
ground-to-ground missile threat
{i} threat of being attacked by ground-to-ground-missiles
guided missile
A guided missile is a missile whose direction can be controlled while it is in the air. a missile that is controlled electronically while it is flying. Projectile provided with means for altering its direction after it leaves its launching device. Almost all modern missiles are propelled by rocket or jet engines and have guidance mechanisms, usually including sensors, to help the missile find its target. Heat-seeking missiles, for example, carry infrared sensors that allow them to home in on the exhaust of jet engines
guided missile
a rocket-propelled missile whose path can be controlled during flight either by radio signals or by internal homing devices
guided missile
missile which is directed towards its target by means of a guidance system
guided missile cruiser
a cruiser that carries guided missiles
guided missile frigate
a frigate that carries guided missiles
heat-seeking missile
a missile with a guidance system that directs it toward targets emitting infrared radiation (as the emissions of a jet engine)
inter-continental ballistic missile
missile with a range of over 5, 000 miles
intercontinental ballistic missile
missile with a range of over 5, 000 miles
intercontinental ballistic missile
a ballistic missile that is capable of traveling from one continent to another
missile
An object intended to be launched into the air
missile
weapon thrown or projected to blow up a distant object
missile
A weapon thrown or projected or intended to be projected, as a lance, an arrow, or a bullet
missile
Anything that is thrown as a weapon can be called a missile. The football supporters began throwing missiles, one of which hit the referee. see also cruise missile, guided missile. Rocket-propelled weapon designed to deliver an explosive warhead with great accuracy at high speed. Missiles vary from small tactical weapons effective out to only a few hundred feet to much larger strategic weapons with ranges of several thousand miles. They were not developed in any significant way until after World War II. Almost all contain some form of guidance and control mechanism and are therefore often called guided missiles. An unguided military missile, as well as any launch vehicle used to penetrate the upper atmosphere or place a satellite in space, is usually called a rocket. A propeller-driven underwater missile is called a torpedo, and a guided missile powered along a low, level flight path by an air-breathing jet engine is called a cruise missile. With the development of ICBMs, missiles became central to Cold War strategy. See also antiballistic missile, Minuteman missile, V-1 missile, V-2 missile. intercontinental ballistic missile antiballistic missile cruise missile Cuban missile crisis guided missile Minuteman missile Missile Defense Alarm System Midas Trident missile V 1 missile V 2 missile
missile
Capable of being thrown; adapted for hurling or to be projected from the hand, or from any instrument or engine, so as to strike an object at a distance
missile
{i} object that can be thrown or hurled (stone, arrow, bullet, etc.); weapon which is directed or projected by remote control with the aim of striking a target
missile
a weapon that is thrown or projected
missile
A cell with a bomb, which runs up to a target and explodes Good for taking out large groups
missile
A missile is a tube-shaped weapon that travels long distances through the air and explodes when it reaches its target. The authorities offered to stop firing missiles if the rebels agreed to stop attacking civilian targets. nuclear missiles
missile
A general term describing an armament store designed to be dropped or projected from an aircraft or discharged from a gun or projector
missile
A missile is a special case of starship which has no movement capability, whose guns are all spent against a single target, and which self-destructs once it has been fired
missile
rocket carrying passengers or instruments or a warhead
missile
A rocket whose trajectory can be adjusted after having been launched
missile base
area where missiles are stored
missile boat
boat that is armed with missiles, boat that carries missiles
missile defense
system of protection based on missiles
missile defense system
naval weaponry providing a defense system
naval missile
naval weaponry consisting of a missile carried on a warship
navigation missile
{i} missile that is guided from far away, remote controlled missile
shoulder missile
missile that is launched from a device which is placed on the shoulder of the soldier
sophisticated missile
missile with advanced capability or technology
supersonic missile
missile that travels faster than the speed of sound
surface to air missile
missile launched from the ground and directed to destroy an airborne target, SAM
surface-to-air missile
a guided missile fired from land or shipboard against an airborne target
surface-to-air missile
a missile that is fired at planes from the land or from a ship
surface-to-air missile system
the shipboard system that fires missiles at aircraft
surface-to-surface missile
a missile that is fired from land or a ship at another point on land or at another ship
v-1 missile

    Silbentrennung

    v-1 mis-sile

    Aussprache

    Videos

    ... and but for his wisdom, the Cuban Missile Crisis could have ended in conflagration. ...
    ... anti-missile inhabitants ...
Favoriten