Aslında, ben sabırsızım. Ama kaderime güveniyorum.
- Eigentlich bin ich ungeduldig. Aber ich vertraue meinem Schicksal.
Çocuklar, sabırsız ve kaygılılar.
- Kinder sind ungeduldig und unruhig.
O, sınav arifesinde çok kaygılıydı.
- He was very anxious on the eve of the exam.
Tom her zaman kaygılıydı.
- Tom was anxious all the time.