Ben çok önemsiz ve anlamsızım.
- I'm so unimportant and insignificant.
Bazen kötüleyici olarak gürültü, önemsiz ve cazibeden yoksun müzik diyoruz.
- We sometimes disparagingly call noise, music that's insignificant and devoid of any charm.
Bu detaylar alakasız.
- These details are irrelevant.
Tom'un söylediği genellikle alakasız.
- What Tom says is often irrelevant.
Başka her şey önemsiz.
- Everything else is irrelevant.
Ben çok önemsiz ve anlamsızım.
- I'm so unimportant and insignificant.