Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
- We all felt embarrassed to sing a song in public.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
- I carried on singing.
Kızlar kalabalığa doğru şarkı söyleyerek geldi.
- The girls came singing toward the crowd.
Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
- We enjoyed singing songs together.
Nergisler solmaya başlıyor.
- The daffodils are starting to wilt.
Vazodaki çiçekler soldu.
- The flowers in the vase were wilted.
Çiçekler su olmadan solarlar.
- The flowers wilt without water.