Roma bir gün içinde kurulmamıştır.
- Rome was not built in a day.
Her gün İngilizce çalışıyor musun?
- Do you study English every day?
Tüm gün şiddetli yağmur yağdı, bu zaman zarfında evde kaldım.
- It rained heavily all day, during which time I stayed indoors.
Ben onlara düğün günlerinin ne zaman olduğunu sormak istiyorum.
- I want to ask them when their wedding day is.
O, gece gündüz çalışır.
- He studies day and night.
Gündüzler gittikçe daha çok ısınıyor.
- The days are getting warmer and warmer.
Bu çağda elektriksiz bir hayat düşünülemez.
- In this day and age, life without electricity is unimaginable.
Geçen gün ondan bir çağrı aldım.
- The other day, I got a call from her.
Düğün gününde öğretmenimizin evine vardık.
- On the day of the wedding, we arrived at our teacher's house.
Tom yetmişinci doğum gününden sadece bir gün sonra öldü.
- Tom died just one day after his seventieth birthday.
Gidip çocuğumu kreşten alacağım.
- I will go and pick up my child from daycare.
Tom'u kreşte indirdim.
- I dropped Tom off at daycare.
It was a year ago to the day that I first met him.
... activating over 400,000 Android devices every single day. ...
... day ...