Englisch - Türkisch
Definition von to stress, give emphasis or extra weight to (something) im Englisch Türkisch wörterbuch
- emphasize
- vurgulamak
Öğretmen genellikle öğrencilerin cesarete sahip olmalarının gerekli olduğunu vurgulamaktadır.
-The teacher often emphasizes that students should have courage.
Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.
-I want to emphasize this point in particular.
- emphasize
- {f} önemini belirtmek
- emphasize
- ısrarla söylemek
- emphasize
- üstüne basmak
- emphasize
- (Politika, Siyaset) önemle belirtmek
- emphasize
- {f} vurgula
Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.
-I want to emphasize this point in particular.
Doktor hastanın sadece birkaç günlük ömrü olduğunu vurguladı.
-The doctor emphasized that the patient had only a few days.
- emphasize
- üzerinde durmak
- emphasize
- belirtmek
- emphasize
- {i} vurgu
O gerçeği vurgulamalısın.
-You should emphasize that fact.
Doktor hastanın sadece birkaç günlük ömrü olduğunu vurguladı.
-The doctor emphasized that the patient had only a few days.
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to stress, give emphasis or extra weight to (something) im Englisch Englisch wörterbuch
- emphasize
His two-fingered gesture emphasized what he had told his boss to do with his job.
to stress, give emphasis or extra weight to (something)
Silbentrennung
to stress, give em·pha·sis or ex·tra weight to (something)Resimler
Favoriten