to seek after ambitiously or eagerly; to covet

listen to the pronunciation of to seek after ambitiously or eagerly; to covet
Englisch - Türkisch

Definition von to seek after ambitiously or eagerly; to covet im Englisch Türkisch wörterbuch

ambition
{i} ihtiras
ambition
{i} hırs

Hırs onu cinayete sürükledi. - Ambition drove him to murder.

Kendi hırsının kurbanı oldu. - He fell a victim to his own ambition.

ambition
{i} heves
ambition
{i} bir şeyi başarma/elde etme tutkusu
ambition
açgözlülük
ambition
tamah
ambition
bir şeyi elde etme tutkusu
ambition
tutku

Bu benim yaşam tutkum. - This is my life's ambition.

Ay'a gitmek Tom'un tutkusudur. - It is Tom's ambition to go to the moon.

ambition
istek
ambition
ambitious haris
ambition
şiddetle arzu olunan şey
ambition
hırslı

Mary hırslı bir adamla evlenmek istiyordu. - Mary wanted to marry a man with ambition.

ambition
büyük işler peşinde koşan
ambition
hevesle
ambition
ihtiras heves
ambition
başarma isteği olan
ambition
hırsla

Senin hırsların nedir? - What are your ambitions?

Mary hırslarını gerçekleştireceğini söylüyor. - Mary says she will follow through on her ambitions.

ambition
tutkun
Englisch - Englisch
ambition
to seek after ambitiously or eagerly; to covet
Favoriten