to pause, delay, doubt, stammer

listen to the pronunciation of to pause, delay, doubt, stammer
Englisch - Türkisch

Definition von to pause, delay, doubt, stammer im Englisch Türkisch wörterbuch

hesitate
tereddüt etmek
hesitate
duraksamak
hesitate
{f} tereddüd etmek
hesitate
{f} çekinmek
hesitate
duraklamak
hesitate
ikirciklenmek
hesitate
(Politika, Siyaset) şüpheye düşmek
hesitate
duralamak
hesitate
tereddüt et

O, paranın kendi payına düşenini almakta tereddüt etmedi - He did not hesitate in taking his share of the money.

O, eşine gerçeği anlatmakta tereddüt etmedi. - He didn't hesitate to tell his wife the truth.

hesitate
{f} teklemek
Englisch - Englisch
{v} hesitate
to pause, delay, doubt, stammer
Favoriten