to give medicine to; to affect as a medicine does; to remedy; to cure

listen to the pronunciation of to give medicine to; to affect as a medicine does; to remedy; to cure
Englisch - Türkisch

Definition von to give medicine to; to affect as a medicine does; to remedy; to cure im Englisch Türkisch wörterbuch

medicine
tıp

Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp. - Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine.

Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor. - Recent advances in medicine are remarkable.

medicine
{i} ilaç

O, eczanede ilaç satıyor. - She sells medicine in the pharmacy.

Bana ilaç gerekiyor. Eczane nerede? - I need medicine. Where is the pharmacy?

medicine
{i} doktorluk

O doktorluktan men edildi. - He was banned from practising medicine.

Babam doktorluk uygulaması yapmaktadır. - My father practices medicine.

medicine
(Tıp) Tıp (ilmi), tababet, hekimlik
medicine
em
medicine
katlanmak
medicine
sağlımbilim
medicine
hekimlik
medicine
afsun
medicine
ilaçla tedavi etmek
medicine
ilaç vermek
medicine
{i} büyü

Ecza dolabında büyük bir şişe aspirin var. - There's a big bottle of aspirin in the medicine cabinet.

Büyükanne, Çin ilaçlarının en iyi olduğuna inanıyor. - Grandmother believes that Chinese medicines are the best.

medicine
ilmi
medicine
ilkel insanlar arasında büyü
medicine
medicine ball jimnastikte kullanılan iri ve ağırcamedicine dance Kızılderililer arasıda dini bir dansı
medicine
{i} sihirbazlık
Englisch - Englisch
medicine
to give medicine to; to affect as a medicine does; to remedy; to cure

    Silbentrennung

    to give me·di·cine to; to af·fect as a me·di·cine does; to remedy; to cure

    Aussprache

Favoriten