to delay; to be dilatory

Englisch - Türkisch

Definition von to delay; to be dilatory im Englisch Türkisch wörterbuch
procrastinate: {f} işleri daha sonraya bırakmak
procrastinate: kaytarmak
procrastinate: sürüncemede bırak
procrastinate: yubatmak
procrastinate: sürüncemede bırakmak, ağırdan almak, geciktirmek
procrastinate: ertelemek
Ben ertelemek eğilimindeyim. - I tend to procrastinate.
procrastinate: {f} oyalanmak
procrastinate: (fiil) ertelemek, geciktirmek, ağırdan almak, oyalanmak
procrastinate: (Konuşma Dili) ayak sürümek
procrastinate: {f} ağırdan almak

Englisch - Englisch

Definition von to delay; to be dilatory im Englisch Englisch wörterbuch: procrastinate

to delay; to be dilatory

Silbentrennung

to delay; to be dil·a·to·ry

Aussprache

Resimler

Google Resimler

Bing Resimler

Historie

to delay; to be dilatory

Favoriten

20 dilde online sözlük. 20 milyondan fazla sözcük ve anlamı üç farklı aksanda dinleme seçeneği. Cümle ve Videolar ile zenginleştirilmiş içerik. Etimoloji, Eş ve Zıt anlamlar, kelime okunuşları ve günün kelimesi. Yazım Türkçeleştirici ile hatalı Türkçe metinleri düzeltme. iOS, Android ve Windows mobil platformlarda online ve offline sözlük programları. Sesli Sözlük garantisinde Profesyonel çeviri hizmetleri. İngilizce kelime haznenizi arttıracak kelime oyunları. Ayarlar bölümünü kullarak çevirisini görmek istediğiniz sözlükleri seçme ve aynı zamanda sözlüklerin gösterim sırasını ayarlama imkanı. Kelimelerin seslendirilişini otomatik dinlemek için ayarlardan isteğiniz aksanı seçebilirsiniz.

Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.

to delay; to be dilatory

Definition von to delay; to be dilatory im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

Definition von to delay; to be dilatory im Englisch Englisch wörterbuch

Silbentrennung

Aussprache

Resimler