Kimin bisikletini ödünç almak istedin?
 - Whose bicycle did you want to borrow?
Senden elli dolar ödünç almak istiyorum.
 - I would like to borrow fifty dollars from you.
Bu sözcük Fransızcadan alıntı yapılmıştır.
 - This word was borrowed from French.
Borçlanmaktan nefret ediyorum.
 - I hate borrowing money.
Tom'un arabasını ödünç almamalıydın.
 - You shouldn't have borrowed Tom's car.
O, şeyleri asla ödünç almaz ya da vermez.
 - He never borrows nor lends things.
Arabanı ödünç alabilir miyim?
 - Can I borrow your car?
Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez.
 - Mary does not let her sister borrow her clothes.
Borçlanmaktan nefret ediyorum.
 - I hate borrowing money.
Araba almak için borç almak zorunda kaldım.
 - I had to borrow money to purchase the car.
Arabanı ödünç alabilir miyim?
 - Could I borrow your car?
Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez.
 - Mary does not let her sister borrow her clothes.
Senden elli dolar ödünç almak istiyorum.
 - I would like to borrow fifty dollars from you.
Senden elli dolar ödünç almak istiyorum.
 - I'd like to borrow fifty dollars from you.