Englisch - Türkisch
Definition von to come in haste, redden, heat, elate, rife im Englisch Türkisch wörterbuch
- flush
- {i} sifon
Tom tuvaletin sifonunun çekildiğini duydu.
-Tom heard the toilet being flushed.
Tom Mary'ye tuvalette sifonu çekmeyi unutmamasını hatırlattı.
-Tom reminded Mary not to forget to flush the toilet.
- flush
- {s} paralı
- flush
- akıtmak
- flush
- yüzde kızartı
- flush
- bol su ile temizlemek
- flush
- ateş hasta
- flush
- kızartmak
- flush
- varlıklı
- flush
- galeyan
- flush
- fışkırtma
- flush
- parası bol
- flush
- yüzü kızarma
- flush
- temizle
Tom tuvaleti temizlemeyi unuttu.
-Tom forgot to flush the toilet.
Tuvaleti temizlemeyi unutma.
-Remember to flush the toilet.
- flush
- {i} floş (poker)
- flush
- (buffer etc.) temizlemek
- flush
- {f} heyecanlanmak
- flush
- {f} heyecanlandırmak
- flush
- {s} düz, aynı hizada olan
- flush
- parasıdüzgün bir biçimde
- flush
- {i} taşkınlık
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to come in haste, redden, heat, elate, rife im Englisch Englisch wörterbuch
- {v} flush
to come in haste, redden, heat, elate, rife
Aussprache
Resimler
Favoriten