Onlar alevleri söndürmek için itfaiye çağırmak zorunda kaldı.
 - They had to call the firefighters to put out the flames.
Yangını söndürmek uzun bir süre aldı.
 - It took a long time to put out the fire.
Tom elini çıkardı ve Mary'yi durdurdu.
 - Tom put out his hand and stopped Mary.
Tom elini dışarı çıkardı.
 - Tom put out his hand.