Asker yerde yaralı yatıyordu.
- The soldier lay injured on the ground.
Tom ve Mary yaralı adamı yol kenarına taşıdılar.
- Tom and Mary carried the injured man to the side of the road.
Tom ciddi biçimde yaralanmış olabilir.
- Tom might be seriously injured.
Bir trafik kazasında ciddi biçimde yaralanmıştı.
- He was seriously injured in a traffic accident.
Yaralanmak istemedim.
- I didn't want to get injured.
Máire bir kazada yaralandı.
- Máire was injured in an accident.
Kaza bilançosu; 5 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı idi.
- The toll from the accident was 5 persons dead and 100 persons injured.
Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti.
- My grandma injured her leg in a fall.
Sağ bacağımı incittim.
- I got my right leg injured.
Kurtarma ekibi yaralıları kurtardı.
- The rescue team rescued the injured.
Kazadan sonra yaralılar hastaneye götürüldü.
- After the accident, the injured were taken to hospital.
... injured or when she'd get a cold or something, he'd start ...