Hikâye doğru görünüyor.
- The story appears to be true.
Görünen o ki kız başarısız oldu.
- She failed to appear.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
- She promised her father to be in time for lunch.
Tom'un yerinde olmak istemem.
- I wouldn't like to be in Tom's shoes.
Bu kaçınılmaz gibi gözüküyor.
- This appears to have been inevitable.
Tom çok dindar gibi gözükmüyor.
- Tom doesn't appear to be very religious.