to be disengaged from the ear or husk; as, wheat or rye shells in reaping

Englisch - Türkisch

Definition von to be disengaged from the ear or husk; as, wheat or rye shells in reaping im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

shell

(isim) dış kaplama (gemi, uçak), kabuk, kabuk (midye vb.), deniz kabuğu, kaplumbağa kabuğu, yumurta kabuğu, yapı iskeleti, kovan, dış görünüş, yarış kayığı, bomba, top mermisi, fişek, havai fişek roketi, sıvası yapılmamış bina

shell

dış kapı

shell

kapçık

shell

topçu mermisi atmak

shell

yarış sandalı

shell

kik

shell

kabuğunu soymak

shell

kabuğunu çıkarmak

shell

kabuk

Tom sahilde bazı güzel deniz kabukları topladı. - Tom picked up some pretty shells on the beach.

Kabuklu deniz hayvanlarını sevmiyorum. - I don't like shellfish.

shell

{i} kovan

Sami mermi kovanlarını topladı. - Sami collected the shell casings.

Kovan mühimmat deposuna düştü ve bir dizi patlama yarattı. - The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions.

shell

{i} kaplumbağa kabuğu

shell

shell game aldatıcı üç kabuk oyunu

shell

{i} sıvası yapılmamış bina

shell

(Nükleer Bilimler) kabuk,kovan (ısıl işlem)

shell

{i} kabuk (midye vb.)

shell

(fiil) kabuğunu soymak, bombalamak

shell

{i} yarış kayığı

shell

{i} dış kaplama gemi

shell

{i} yapı iskeleti

Englisch - Englisch

Definition von to be disengaged from the ear or husk; as, wheat or rye shells in reaping im Englisch Englisch wörterbuch

shell

Silbentrennung

to be dis·en·gaged from the ear or husk; as, wheat or rye shells in reaping