to-undertake

listen to the pronunciation of to-undertake
Englisch - Türkisch

Definition von to-undertake im Englisch Türkisch wörterbuch

undergo
{f} geçirmek; görmek; -e uğramak: He underwent surgery last year. Geçen yıl ameliyat geçirdi. This building's now
undergo
maruz kal

Şımarık bir çocuğu övmenin hiçbir faydası yok. Onlar sıkı bir eğitime maruz kalmalılar. - There are no benefits from praising a spoiled child. They should undergo a strict education.

undergo
{f} başına gelmek
emprise
cesurca üzerine almak
emprise
cesurca yüklenmek
undergo
(Havacılık) e uğramak
undergo
-e uğramak
undergo
geçir

Cerrah beni bir ameliyat geçirmem için ikna etti. - The surgeon persuaded me to undergo an operation.

Onun annesi gelecek hafta önemli bir ameliyat geçirecek. - Her mother is going to undergo a major operation next week.

undergo
çekmek
undergo
geçirmek

Leyla bir kalp ameliyatı daha geçirmek zorunda kaldı. - Layla had to undergo another heart surgery.

O zor bir operasyon geçirmek zorunda kaldı. - She had to undergo a difficult operation.

undergo
Geçirmek, uğramak, başına gelmek
undergo
Çekmek, katlanmak
to undertake
taahhüt etmek
to undertake
deruhte etmek
to undertake
yükümlenmek
to undertake
üzerine almak
undergo
(fiil) katlanmak, çekmek, geçirmek, uğramak, başına gelmek
undergo
{f} (un.der.went, --ne)
undergo
olmak
Englisch - Englisch
emprise
undergo
to-undertake

    Videos

    ... the operations the mainframe was programmed to let them undertake. When the PC and Visicalc ...
    ... are today. They could only see the screens the mainframe let them see, and only undertake ...
Favoriten