the style or cut of a type or font of type

listen to the pronunciation of the style or cut of a type or font of type
Englisch - Türkisch

Definition von the style or cut of a type or font of type im Englisch Türkisch wörterbuch

face
{f} bakmak

Onların hepsi Tom'a bakmak için döndü. - They all turned to face Tom.

Evim işlek bir caddeye bakmaktadır. - My house faces a busy street.

face
karşısında olmak
face
{f} dönmek
face
{f} göğüs germek
face
{f} yönelmek
face
(Ticaret) karşısında durmak
face
çehre
face
{i} (saatte) mine, kadran
face
şekil

Kurbanın vücudu halı üzerinde yüzü aşağıya bakacak şekilde yatıyordu. - The victim's body was lying face down on the rug.

Benimle tekrar o şekilde konuşursan, yüzünü parçalayacağım. - If you talk to me that way again, I'm going to smash your face in.

face
şeref
face
sıvamak
face
{f} karşı olmak
face
{i} ön yüz, cephe
face
{f} yüzünü dönmek
face
on taraf
face
{i} sima
face
sıvama
face
{f} (bir duruma) dayanmak, tahammül etmek
face
{i} biçim

Şapkamı giymeyi unuttum ve yüzüm kötü biçimde güneşten yandı. - I forgot to wear my hat and my face got badly sunburned.

Tom'un yüzü kötü bir biçimde çürük. - Tom's face is badly bruised.

face
{i} (Geometri) yüz
Englisch - Englisch
face
the style or cut of a type or font of type

    Türkische aussprache

    dhi stayl ır kʌt ıv ı tayp ır fänt ıv tayp

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈstīl ər ˈkət əv ə ˈtīp ər ˈfänt əv ˈtīp/ /ðiː ˈstaɪl ɜr ˈkʌt əv ə ˈtaɪp ɜr ˈfɑːnt əv ˈtaɪp/
Favoriten