Englisch - Türkisch
Definition von the state of having been condensed; highly concentrated im Englisch Türkisch wörterbuch
- condensed
- sıkılaştırılmış
- condensed
- (Biyokimya) yoğuşuk
- condensed
- (Bilgisayar) dar
- condensed
- sıkıştırılmış
- condensed
- yoğun
Bir bulut, yoğunlaşmış subuharıdır.
-A cloud is condensed steam.
- condensed
- yoğunlaşmış
Bir bulut, yoğunlaşmış subuharıdır.
-A cloud is condensed steam.
- condensed
- (Bilgisayar) sıkışık
- condensed
- (Denizbilim) yoğunlaşmak
- condensed
- muhtasar
- condensed
- {f} yoğunlaştır
- condensed
- yogunlastır(mak)
- condensed
- {f} yoğunlaştir
- condensed
- yogunlastır
- condensed
- sıkışık sıkıştırılmış
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von the state of having been condensed; highly concentrated im Englisch Englisch wörterbuch
- condensed
the state of having been condensed; highly concentrated
Silbentrennung
the state of ha·ving been condensed; high·ly con·cen·tra·tedAussprache
Resimler
Favoriten