Dün hava korkunç derecede soğuktu.
 - It was terribly cold yesterday.
Onun elleri buz kadar soğuktu.
 - Her hands were as cold as ice.
Tom'un elleri üşümüştü.
 - Tom's hands were cold.
Tom üşümüş ve yorgun.
 - Tom is cold and tired.
Sanırım nezle olacağım.
 - I think I'm coming down with a cold.
Bebek nezlesinden kurtuldu.
 - The baby has gotten rid of its cold.
Tom üşümekten hoşlanmıyor.
 - Tom doesn't like to be cold.
Birçok öğrenci soğuk algınlığından dolayı okula gelmedi.
 - Several students were absent from school because of colds.
O, soğuk algınlığına kolayca yakalanır.
 - She catches colds easily.
Hava daha da soğumuş gibi görünüyor.
 - It seems to have gotten colder.
Üşümediğine emin misin?
 - Are you sure you're not cold?
Tom üşümediğini söyledi.
 - Tom said he didn't feel cold.