Değişmek için asla çok geç değildir.
 - It's never too late to change.
O, yaşayan türlerin en güçlüsü değil, en zekisi değil fakat değişmek için en duyarlı olanıdır.
 - It is not the strongest of the species that survive, not the most intelligent, but the one most responsive to change.
Tren geç vardığı için onlar programını değiştirmek zorunda kaldılar.
 - They had to change their schedule because the train arrived late.
Tom değiştirmek için isteksiz gibi görünüyor.
 - Tom seems to be unwilling to change.
İnsan cildi sıcaklık değişikliklerine karşı çok duyarlıdır.
 - Man's skin is very sensitive to temperature changes.
Herhangi bir değişiklik var mı?
 - Have there been any changes?
İnsan cildi sıcaklık değişikliklerine karşı çok duyarlıdır.
 - Man's skin is very sensitive to temperature changes.
Fiziksel değişiklikler doğrudan yaşlanmayla ilgilidir.
 - Physical changes are directly related to aging.