that can fly

listen to the pronunciation of that can fly
Englisch - Türkisch

Definition von that can fly im Englisch Türkisch wörterbuch

flying
{i} uçma

Gökyüzünde uçmayı hiç hayal eder misin? - Do you ever dream about flying through the sky?

Karanlıkta araba sürmek uçmak gibidir. - Driving in the dark feels like flying!

flying
uçuş

Tom binlerce saatlik uçuş zamanı olan uzman bir pilottur. - Tom is an expert pilot with thousands of hours of flying time.

Elektrik prizinden uçuşan kıvılcımlar var. - There are sparks flying out of the electric socket.

flying
uçan

Dün gece uçan bir UFO gördü. - He saw a UFO flying last night.

Bir ağacın üzerinde uçan bir kuş gördüm. - I saw a bird flying over a tree.

flying
kısa süreli
flying
havacılık
flying
{f}

Yarın Los Angeles'a uçuyoruz. - We are flying to Los Angeles tomorrow.

Havada uçan bir kuş sürüsü gördüm. - I saw a flock of birds flying aloft.

flying
{s} hızla geçen
flying
{i} uçak kullanma
flying
{i} uçma, uçuş; uçurma
flying
{s} havacılıkla ilgili
flying
flying buttress duvar dirseği
flying
{s} savrulan
flying
{s} dalgalanan
flying
{s} kısa
flying
(sıfat) uçan, uçuş, savrulan, dalgalanan, kısa, acele, hızla geçen, geçici
flying
istinat kemeri
flying
{s} geçici
flying
payanda
flying
tayyarecilik
Englisch - Englisch
flying

flying fox.

that can fly

    Silbentrennung

    that Can fly

    Türkische aussprache

    dhıt kın flay

    Aussprache

    /ᴛʜət kən ˈflī/ /ðət kən ˈflaɪ/
Favoriten