tesadüfi

listen to the pronunciation of tesadüfi
Türkisch - Englisch
{s} incidental
{s} accidental

Columbus' discovery of America was accidental. - Colombus'un Amerika'yı keşfi tesadüfiydi.

Our meeting was purely accidental. - Karşılaşmamız tamamen tesadüfi.

circumstantial
chance, casual, incidental, accidental, coincidental, fortuitous
random
adventitious
chance, accidental, casual, fortuitous; coincidental
unarranged
coincidental
fortuitous
passing
chance
casual
coincident
concurrent
contingent
stray
fluky
tesadüfi seçim
(Ticaret) random selection
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) rastgele, tesadüf. olarak
Rastlantısal: "Sahifede tesadüfi bir fark bulunsa, bu arızi farkı göremeyecekti."- H. Taner
Raslantı
TESADÜFÎ
(Osmanlı Dönemi) Rastgele. Tesadüf olarak. Tedbirsiz meydana gelmek suretiyle
TESADÜFİ
(Hukuk) Tesadüfle ilgili;rastlantısal
tesadüfi
Favoriten