Definition von terör im Türkisch Englisch wörterbuch
- terror
I hate terrorist organizations.
-Terör örgütlerinden nefret ediyorum.
My university friend is against terror.
-Üniversite arkadaşım terör karşıtı.
- terrorism
Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
-Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
We will not tolerate anyone who engages in terrorism.
-Teröre bulaşan hiç kimseye müsamaha göstermeyeceğiz.
- terror tedhiş
- to terrorize
- terör silahları
- (Hukuk) terror weapons
- terör örgütü
- terror organization
- terör örgütü
- terrorist organization
- ayrılıkçı terör örgütü
- separatist terrorist organization
- terör örgütü
- terrorist group
- anti terör yasası
- (Hukuk) anti-terrorism law
- ayrılıkçı terör örgütü
- (Hukuk) seperatist terrorist organization
- biyolojik terör
- biological terrorism
- psiko-terör
- psychoterror
Relevante Übersetzungen
Definition von terör im Englisch Englisch wörterbuch
- terr
- Territory
The Chinese government issued a white paper entitled Diaoyu Islands are China's inherent territory on the 25th.
-The Chinese government released on 25th Diaoyu Islands are China's inherent territory White Paper.
The Chinese government released on 25th Diaoyu Islands are China's inherent territory White Paper.
-The Chinese government issued a white paper entitled Diaoyu Islands are China's inherent territory on the 25th.
- terr
- terrace
Relevante Übersetzungen
Definition von terör im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Hukuk) Yıldırma,korkutma,tedhiş
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Yıldırma, tedhiş, korkutma. Anarşi
- Yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiş: "Fransız ihtilalinin teröründen kaçanlar da bunlara eklenmiş."- H. Taner
- Yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiş
- TERR
- (Osmanlı Dönemi) Uzak olmak
- TERR
- (Osmanlı Dönemi) Vurmak
- TERR
- (Osmanlı Dönemi) Kesmek
Relevante Übersetzungen
Definition von terör im Englisch Türkisch wörterbuch
- terr
- (Kısaltma) bölge
O ada Amerikan bölgesidir.
-That island is American territory.
Bu Birleşmiş Milletler kararı İsrail'in silahlı güçlerinin son çatışmalarda işgal edilen bölgelerden çekilmesini istemektedir.
-This United Nations resolution calls for the withdrawal of Israel armed forces from territories occupied in the recent conflict.
- terr
- (Kısaltma) alan
Tehlikeli alana adım atıyorsun.
-You're stepping into dangerous territory.
Tepelik arazide yer alan katedral uzun bir mesafeden görülebilir.
-Situated on hilly terrain, the cathedral can be seen from a long distance.