Güneş kışın erken batar.
- El sol se pone temprano en invierno.
Daha erken çıkmamızın senin için sakıncası var mı?
- ¿No te importa si salimos un poco más temprano?
Bugün yorgundum, o yüzden erkenden yatmaya gittim.
- Hoy estaba cansado, por eso me fui temprano a la cama.