temâşâ

listen to the pronunciation of temâşâ
Türkisch - Türkisch
(Hukuk) Seyir, eğlenmek amacıyla bakma
(Osmanlı Dönemi) f. Hoşlanarak bakmak. Seyretmek. Seyre çıkmak. Gezmek. İbretle bakmak
Bakma, gözetme
Orta oyunu
Hoşlanarak bakma
Oyun, temsil, piyes, tiyatro
Oyun, temsil, piyes, tiyatro: "Bazı meddahlar da Karagöz oynatmış, şahbaz, hayalbaz veya hayalî isimleriyle yaşadıktan sonra temaşa hayatımızdan el etek çekmişlerdir."- S. Ayverdi
Hoşlanarak bakma, seyir: "Benden evvel çoluk çocuk bütün ev halkı hayvanı temaşaya çıkmışlar."- M. Ş. Esendal
(Osmanlı Dönemi) hoşlanarak bakmak, seyretmek, ibretle bakmak
temaşa etmek
Seyretmek, bakmak
temaşa sanatı
Oyun, temsil, piyes, tiyatro, sahne sanatları
temâşâ
Favoriten