This table is made from wood.
- Bu masa tahtadan yapılmıştır.
I have a wooden comb.
- Benim bir tahta tarağım var.
I have a wooden comb.
- Benim bir tahta tarağım var.
I'd like to buy a wooden spoon.
- Ben bir tahta kaşık almak istiyorum.
He drove a nail into the board.
- O, tahtaya bir çivi çaktı.
How thick is the board?
- Tahta ne kadar kalın?
Written on the blackboard was my name.
- Tahtada yazılı olan benim adımdı.
Blackboards are not always black.
- Yazı Tahtaları her zaman siyah değildir.
Tom is boarding up the windows.
- Tom pencereleri tahta çakarak kapatıyor.
Stick a notice on the board.
- Tahtaya bir not yapıştır.