striptiz

listen to the pronunciation of striptiz
Türkisch - Englisch
strip-show
strip

Tom knew that Mary was a stripper. - Tom, Mary'nin bir striptizci olduğunu biliyordu.

He's moonlighting as a stripper. - O, bir striptizci olarak ek işte çalışıyor.

striptease, strip-show
striptease
strip tease
striptiz yapmak
striptease
striptiz yapmak
strip
şehirde striptiz barı var mı
Is there a striptease bar in the town
Türkisch - Türkisch
Genellikle gece kulüplerinde, pavyonlarda genç bir kadın oyuncunun müzik eşliğinde dans edip soyunarak yaptığı gösteri
Gece kulüplerinde, pavyonlarda genç bir kadının müzik eşliğinde dans edip soyunarak yaptığı gösteri
Genellikle gece kulüplerinde, pavyonlarda genç bir kadın oyuncunun müzik eşliğinde dans edip soyunarak yaptığı gösteri: "Vals, kankan ve striptiz devri böylece sona erdi."- Halikarnas Balıkçısı
striptiz
Favoriten