strength; power; firmness; inflexibility; as, to rule with a rod of iron

Englisch - Türkisch

Definition von strength; power; firmness; inflexibility; as, to rule with a rod of iron im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

iron

{f} ütülemek

Bu gömleği yine ütülemek zorunda kaldım! Son kez! - I had to iron his shirts again! It's the last time!

Bunu üzerine takmadan önce bu elbiseyi ütülemek zorundayım. - I have to iron this dress before putting it on.

iron

{i} demir

Altın demirden daha ağırdır. - Gold's heavier than iron.

Altın demirden daha kıymetlidir. - Gold is more precious than iron.

iron

{i} ütü

Tom elbiselerini ütüledi. - Tom ironed his clothes.

Gömleğin ütülenmesi gerekiyor. - The shirt needs ironing.

iron

{s} demirden yapılmış

Bizim çit demirden yapılmıştır. - Our fence is made of iron.

Köprü demirden yapılmış. - This bridge is made of iron.

iron

maden üçlü golf sopası

iron

{s} sıkı

Tom'un Mary'nin cinayet gecesi için sıkı bir mazereti var. - Tom has an ironclad alibi for the night of Mary's murder.

iron

{i} golf sopası

iron

demir gibi

iron

merhametsiz

iron

demir şurubu

iron

zalim

iron

{i} zincir

iron

{f} zincire vurmak

iron

{i} maden uçlu golf sopası

iron

sabit

iron

{f} prangalamak

iron

{f} demir kaplamak

Englisch - Englisch

Definition von strength; power; firmness; inflexibility; as, to rule with a rod of iron im Englisch Englisch wörterbuch

iron

Silbentrennung

strength; power; firmness; inflexibility; as, to rule with a Rod of i·ron