startled, astonished

listen to the pronunciation of startled, astonished
Englisch - Türkisch

Definition von startled, astonished im Englisch Türkisch wörterbuch

surprised
{s} şaşırmış

John, bir şey söyleyemeyecek kadar çok şaşırmıştı. - John was too surprised to say anything.

Haberi duyduğunda, o şaşırmış olabilir. - She may have been surprised when she heard the news.

surprised
hayret etmek
surprised
şaşırmak

Şaşırmaktan hoşlanmıyorum. - I don't like to be surprised.

Şaşırmak, merak etmek, anlamaya başlamaktır. - To be surprised, to wonder, is to begin to understand.

surprised
{f} şaşırt

Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı. - My decision to study abroad surprised my parents.

Kaza hakkında beni en çok şaşırtan şey avukatların olay yerine ne kadar çabuk varmalarıydı. - What surprised me most about that accident is how fast the lawyers arrived on the scene.

surprised
şaşmak
surprised
şaşkın

Neden bu kadar şaşkınsın? - Why are you so surprised?

Tom konuşamayacak kadar çok şaşkındı. - Tom was too surprised to talk.

Englisch - Englisch
{s} surprised