During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question.
- Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu.
Tom opened the door to the interrogation room.
- Tom sorgu odasına giden kapıyı açtı.
The police questioned him closely.
- Polisler onu yakından sorguladı.
Some people questioned his honesty.
- Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.
Why are you questioning us?
- Neden bizi sorguluyorsun?
Tom was detained for questioning.
- Tom sorgu için gözaltına alındı.
Tom worked at the coroner's office.
- Tom sorgu yargıcının ofisinde çalıştı.