Ben bir simültane tercüman olarak görev yaptım.
- I acted as a simultaneous interpreter.
Dr Beyaz bizim tercümanımız olarak görev yapmıştır.
- Dr. White acted as our interpreter.
O, onu bir çevirmen olarak işe aldı.
- She hired him as an interpreter.
Tom Mary'yi bir çevirmen olarak işe aldı.
- Tom hired Mary as an interpreter.
Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.
- Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine.
Çünkü ben bir çevirmen olmak istiyorum.
- Because I want to be a translator.
Marika neden Japonca-Fince tercüman olarak çalışmıyor?
- Why doesn't Marika work as a Japanese-Finnish translator?
İtalyanlara göre tercümanlar hain.
- According to the Italians, translators are traitors.