Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar.
 - Those young men are independent of their parents.
Onun o kadar üzerinde titrememelisin. O bağımsız olmayı öğrenmeli.
 - You shouldn't coddle her so much. She needs to learn to be independent.
O, akıllı ve özgür bir kız.
 - She's a smart and independent girl.
Ben daha özgür olmak istiyorum.
 - I want to be more independent.
John ailesinden tamamen bağımsız olmak istedi.
 - John wanted to be completely independent of his family.
Kendi ayakların üzerinde durmak bağımsız olmak anlamına gelir.
 - To stand in your own feet means to be independent.
Tom çok başına buyruktu.
 - Tom was very independent.
Büyük annem başına buyruk birisidir.
 - My grandma is a very independent person.