Tom'u aramak için dışarıda olacağını düşündüm.
 - I thought you'd be out searching for Tom.
Tom bütün akşamı ünlü kişlerin fotoğrafları için Web'i araştırmakla geçirdi.
 - Tom spent the whole evening searching the Web for photos of famous people.
Polisler yıllarca Tom'u arıyorlar.
 - The police have been searching for Tom for years.
Haftalardır yavru köpeğimi arıyorum.
 - I've been searching for my puppy for weeks.