sarılık

listen to the pronunciation of sarılık
Türkisch - Englisch
icterus
yellowness, yellow color or hue
yellowness
yellowness, yellow colour; jaundice
yellow
jaundice

Since when is your skin jaundiced? - Ne zamandır derinde sarılık var?

path. jaundice, icterus
yellow colour
chlorosis
sarı
{i} yellow

All the flowers in the garden are yellow. - Bahçedeki bütün çiçekler sarı.

In the United States, school buses are yellow. - Amerika Birleşik Devletleri'nde okul minibüsleri sarıdır.

sarı
blond

She was a tall, slender blonde. - O, bir uzun ince sarışındı.

Ania has brown hair, but Magdalena has blonde hair. - Ania kahverengi ama Magdalena sarı saça sahip.

sarı
brass
sarı
gold

Mary has long golden hair. - Tom'un uzun altın sarısı saçı var.

sarı
blonde

Also Felicja has blonde straight hair. - Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var.

Do you know who that tall blonde girl in green is? - Yeşil giyinmiş, o uzun boylu sarışın kızın kim olduğunu biliyor musun?

sarı
brazen
Sarı
yellowfin
Sarı
(Tıp) xanthic
kara sarılık
hepatitis
sarı
xantho
sarı
yellow; (saç) fair, flaxen, blond
sarı
flav

This dish has a strong flavor of garlic. - Bu yemek güçlü bir sarımsak lezzetine sahip.

sarı
pale, pallid, wan (face)
sarı
brass (the metal)
sarı
yolk, yellow (of an egg)
sarı
pale

The kitchen was lined with pale yellow tiles. - Mutfak soluk sarı çinilerle kaplıydı.

sarı
(Anatomi) flavus
sarı
xanthous
sarı
flax
Türkisch - Türkisch
Derin, dokuların ve organizmadaki sıvıların sarı bir renk almasıyla beliren hastalık
Sarı renk
Sarı olma durumu
yerekan
ikter
hepatit
Sarı
(Osmanlı Dönemi) ZER
Sarı
(Osmanlı Dönemi) SAFRA
Sarı
zerd
sarı
Bu renkte olan
sarı
Soluk, solgun
sarı
Güneş ışığının ayrışma tayfında yeşil ile portakal rengi arasında olan renk, altının rengi
sarılık
Favoriten