Definition von saniyede im Türkisch Englisch wörterbuch
- (Bilgisayar) seconds
Tom can solve a Rubik's Cube in less than 30 seconds.
-Tom 30 saniyeden daha az süre içinde Rubik küpünü çözebilir.
Sixty minutes make an hour, and a minute is made up of sixty seconds.
-Altmış dakika bir saat eder ve bir dakika altmış saniyeden oluşur.
- (Bilgisayar) per second
Light travels at about 186,000 miles per second.
-Işık saniyede yaklaşık 186.000 mil hızla yol alır.
The velocity of light is about 186,000 miles per second.
-Işık hızı saniyede yaklaşık 186.000 mildir.
- Saniye
- (isim) Second
One minute has sixty seconds.
-Bir dakikada altmış saniye vardır.
For one second I thought I would die.
-Bir saniyeliğine öleceğimi sandım.
- saniyede bir milyon devirlik frekans
- megahertz
- saniyede bir milyon devirlik frekans
- megacycle
- saniyede resim
- picture repetition frequency
- saniyede çevrim
- cycle per second
- saniye
- (Bilgisayar) seconds
My watch gains thirty seconds a month.
-Saatim bir ayda otuz saniye ileri gider.
There are sixty seconds in a minute.
-Bir dakikada altmış saniye vardır.
- saniye
- bits per second
- saniye
- shake
- saniye
- split second
- saniye
- jiffy
- saniye
- tick
- saniye
- sec
Light travels at a velocity of 186,000 miles per second.
-Işık saniyede 186.000 millik bir hızla hareket eder.
Light travels around the earth seven and a half times a second.
-Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.
Relevante Übersetzungen
Definition von saniyede im Türkisch Türkisch wörterbuch
- SANİYE
- (Osmanlı Dönemi) Dakikanın altmışta birisi. Çok kısa bir zaman
- saniye
- (Osmanlı Dönemi) ikinci; dakikanın altmışta biri
- saniye
- Bir dakikanın altmışta biri olan zaman birimi: "Bütün bu hadise hemen bir yirmi saniye içinde olup bitmişti."- S. F. Abasıyanık
- saniye
- Bir derecenin altmışta biri
- saniye
- Fizik ve mekanikte zaman birimi
- saniye
- Bir dakikanın veya bir derecenin altmışta biri olan zaman birimi
- saniye
- Osmanlılar'da mülkiye rütbelerinden biri