salkım salkım

listen to the pronunciation of salkım salkım
Türkisch - Englisch
Türkisch - Türkisch
Öbek öbek, küme küme
Salkım gibi, salkım olarak, salkım biçiminde
SALKIM
Ana saptan çıkan yan çiçekleri sapları hep aynı uzunlukta olan çiçek durumu
SALKIM
Topla atılan demir parçaları
SALKIM
Üzüm gibi, birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan yemiş: "Bunu görünce Behzat da iki salkım muzu oradakilere dağıtmış."- M. Ş. Esendal
SALKIM
Baklagillerden, salkım durumunda mor çiçekler açan ve çoğu asma gibi çardağa sarılan ağaç türü ve çiçeği (Wistaria sinensis)
salkım
Üzüm gibi, birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan yemiş
salkım
parçaları
salkım ağacı
Akasya
salkım başak
Tek veya birleşik başakların salkım şeklinde oluşturduğu bitki
salkım inci
Türk gölge oyununda Kanlı Nigar'ın düşmanı olup bazı oyunlarda ise onunla bir olup dolap çeviren yosma tipi
salkım küpe
Değerli taşlardan yapılmış salkım biçiminde küpe
salkım saçak
Parçalara ayrılmış
salkım saçak
Dağınık, düzensiz, kalabalık bir durumda
salkım söğüt
Dalları ve yaprakları yere sarkan bir çeşit söğüt (Salix babylonica)
salkım topu
Çevreye dağılan mermi parçaları atan top