sakala

listen to the pronunciation of sakala
Türkisch - Englisch

Definition von sakala im Türkisch Englisch wörterbuch

sakal
beard

Tom has been growing a beard all summer. - Tom, bütün yaz sakal uzatmaktadır.

Tom had a week's worth of beard on his face. - Tom'un yüzünde bir haftalık sakalı vardı.

sakal
barb

Tom has his beard trimmed by a barber. - Tom sakalını bir berbere düzelttirdi.

sakal
{i} whiskers
sakal
facial hair
ak sakaldan yok sakala gelmek
to fail with old age
sakal
fungus; barb
sakal
beaver
sakal
pogono
sakal
sharp hook-like projection
sakal
gill
sakal
{i} fungus
sakal
(Anatomi) barba
Türkisch - Türkisch

Definition von sakala im Türkisch Türkisch wörterbuch

Sakal
lihye
Sakal
(Osmanlı Dönemi) RİŞ
Sakal
(Osmanlı Dönemi) MÜSAL
Sakal
(Osmanlı Dönemi) LİHYE
Sakal
eriş
sakal
Yetişkin erkeklerde yanak ve alt çenede çıkan kılların tümü
sakal
Bazı hayvanlarda çene altında bulunan kılların tümü
sakal
Erkeklerde yanak ve çenede çıkan kılların tümü: "Sakalı kır, yaşı elliyi aşkın fakat dinçti."- F. R. Atay
sakal
Yetişkin erkeklerde yanak ve çenede çıkan kılların tümü
sakal
Kıyıya alınmış bir geminin altından sarkan yosunlar
sakala
Favoriten