säure

listen to the pronunciation of säure
Deutsch - Türkisch
[die] asit; ekşilik
{zoyrıbıştendih} aside karşı dayanıklı
asit
aside
saure Gurke
hıyar turşusu
zink säure
asitli çinko
Englisch - Türkisch

Definition von säure im Englisch Türkisch wörterbuch

acid
ekşime
acid
(Tıp) asid

Onları asidin içinde eritmem. - I don't dissolve them in acid.

Koluna biraz batarya asidi döktüğümde en iyi gömleklerimden birini mahvettim. - I ruined one of my best shirts when I spilled some battery acid on the sleeve.

acid
asit gibi
acid
iğneleyici
acid
acı
acid
kırıcı
acid
asit

Limon ve misket limonu asitli meyvedir. - Lemons and limes are acidic fruits.

Asit yağmuru bir doğa olayı değildir. - Acid rain is not a natural phenomenon.

acid
ekşi

Ananas ve limon gibi asitli meyveler ekşidir. - Acid fruits like pineapples and lemons are sour.

acid
asitli

Limon ve misket limonu asitli meyvedir. - Lemons and limes are acidic fruits.

Ananas ve limon gibi asitli meyveler ekşidir. - Acid fruits like pineapples and lemons are sour.

acid
{s} acı (söz)
acid
{i} lsd
acid
{s} iğneleyici: an acid remark iğneleyici bir söz
acid
(Tıp) Asid a) Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan, suda eridiği zaman hidrojen iyonları meydana getiren ve bileşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz meydana getirebilen hidrojenli bileşim, hamız; b) Asid karakterli madde; c) Ekşi, asitli
acid
{s} dokunaklı
Deutsch - Englisch