reverenz

listen to the pronunciation of reverenz
Deutsch - Türkisch
hürmet ve tazim gösterme; reverans
Englisch - Türkisch

Definition von reverenz im Englisch Türkisch wörterbuch

esteem
{i} saygı

Sizin gibi saygın grupların önünde konuşmak için davet edildim. - I've been invited to speak in front of esteemed groups such as yourselves.

O güvensiz ve düşük benlik saygısı var. - She's insecure and has low self esteem.

esteem
{f} itibar et
accolade
övgü

Yeni kitabı dergilerden övgü aldı. - His new book received accolades from the magazines.

accolade
alkış
accolade
(Askeri) ÖZEL TAKDİRNAME; MÜKAFAT; ÖVME: ABD Ordusunda muharebede yaralanan ve ölenlerin hizmetleri karşılığı Cumhurbaşkanı tarafından verilen yazılı belge
accolade
{i} şövalyelik verirken kılıçla dokunma
accolade
{i} ödül
accolade
{i} onurlandırma
accolade
(Mimarlık) kaş
accolade
mükâfat
accolade
rabıta
accolade
öpme veya kılıç yüzü ile omuza hafifçe vurma töreni
accolade
şövalyelik rütbesi verilirken kucaklama
accolade
övme
accolade
{i} övgü: It received accolades from all the newspapers. Tüm gazetelerden övgüler aldı
accolade
{i} rabıta [müz.]
esteem
{f} kanısında olmak
esteem
saymak