Saatimi John'a tamir ettireceğim.
 - I am going to have my watch repaired by John.
O benim evin kırık penceresini tamir etti.
 - He repaired the broken window of my house.
Onlar arabalarını tamir etmek zorundalar.
 - They have to repair their car.
Tamir etmek için radyoyu parçalara ayırdım.
 - I took the radio apart to repair it.
Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.
 - Just do the essential repairs, please.
Tamirci onarımın uzun sürmeyeceğini söyledi.
 - The mechanic said the repair would not take long.
Cookie'nin evi onarımdadır.
 - Cookie's house is under repair.