rapidly; with speed; fast

listen to the pronunciation of rapidly; with speed; fast
Englisch - Türkisch

Definition von rapidly; with speed; fast im Englisch Türkisch wörterbuch

quickly
çabucak

Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir. - Sometimes, many problems and a lot of stress can lead you to quit your job. You must learn how to handle it quickly.

Zaman çabucak geçiyor. - Time passes by quickly.

quickly
hızla

O hızla merdivenlerden yukarı gitti. - She quickly went up the stairs.

O, hızla yaşlanıyordu. - She was aging quickly.

quickly
süratle
quickly
şipşak
quickly
çabuk

Lütfen mümkün olduğunca çabuk eve gel. - Please come home as quickly as possible.

Bakım onu çabuk yaşlandırdı. - Care aged him quickly.

quickly
tez
quickly
acele

Çin'in hızla geliştiğini anlamak için geldim ancak Çin halkı nispeten acelesiz bir hayat yaşıyor. - I have come to realize that China is developing quickly but the Chinese people live a relatively leisurely life.

Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu. - At any rate, Ozawa hurriedly took off his raincoat and quickly put it on the naked girl's shoulders.

quickly
yel gibi
quickly
şıp diye
quickly
hızlı şekilde

Tom elinden geldiği kadar hızlı şekilde merdivene tırmandı. - Tom climbed up the ladder as quickly as he could.

Ses çok hızlı şekilde hareket eder. - Sound travels very quickly.

Englisch - Englisch
quickly