rıhtımda

listen to the pronunciation of rıhtımda
Türkisch - Englisch

Definition von rıhtımda im Türkisch Englisch wörterbuch

rıhtım
dock

Tom likes to sit on the dock with his feet dangling in the water. - Tom rıhtımda ayaklarını suya sarkıtarak oturmayı sever.

Tom seems to enjoy just sitting on the dock and watching the seagulls. - Tom sadece rıhtımda oturmaktan ve martıları izlemekten hoşlanıyor gibi görünüyor.

rıhtımda boş yer
quayage
rıhtım
{i} pier

Have you ever seen a pier? - Sen hiç rıhtım gördün mü?

rıhtım
{i} wharf
rıhtım
embankment
rıhtım
(Askeri) landing stage
rıhtım
bund
rıhtım
levee
rıhtım
(Askeri) keelage
rıhtım
(Askeri) landing-stage
rıhtım
sea front
rıhtım
docks

What were you doing by the docks? - Rıhtımların yanında ne yapıyordun?

rıhtım
ferry
rıhtım
quay

She was waiting at the quay as the ship came in. - Gemi geldiğinde, rıhtımda bekliyordu.

rıhtım
waterfront
rıhtım
quayside
rıhtım
quay; wharf; dock; pier
rıhtım
quay, wharf, dock
rıhtım
jetty
Türkisch - Türkisch

Definition von rıhtımda im Türkisch Türkisch wörterbuch

RIHTIM
(Osmanlı Dönemi) f. Gemilerin yanaşmalarına müsait şekle getirilmiş kıyı
Rıhtım
(Osmanlı Dönemi) SEDD
rıhtım
Bir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme bindirme veya yükleme boşaltma yapabileceği yer: "Gençlik neşesi, bahar güneşi aydınlığı ve şarkı sesleri içinde küçük rıhtımlara yanaşıyoruz."- F. R. Atay
rıhtım
Bir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme bindirme veya yükleme boşaltma yapabileceği yer