Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.
 - I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met.
Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
 - We ate a hasty meal and left immediately.
Yaşlı adama bir araba çarptı ve derhal hastaneye götürüldü.
 - The old man was hit by a car and was immediately taken to the hospital.
Derhal bir ambulans geldi.
 - An ambulance arrived immediately.
Burada sana acilen ihtiyacımız var.
 - You're needed here immediately.
Umarım durumu bir an önce düzeltirsin.
 - I hope you will correct the situation immediately.