Definition von pron. some person, somebody im Englisch Türkisch wörterbuch
- someone
- birisi
Birisinin kapıyı çaldığını duydum.
-I heard someone knock on the door.
Birisi onun kolundan tuttuğunda o korkudan çığlık attı.
-She screamed with horror as someone took hold of her arm.
- someone
- bir kimse
Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor.
-A certain someone is being awfully fragile today.
O, şüpheleneceğin bir kimse değildi.
-He wasn't someone you'd suspect.
- someone
- şahsiyet
- someone
- biri
Birisi bana içtiğin her sigara ömründen yedi dakika alır dedi.
-Someone told me that every cigarette you smoke takes seven minutes away from your life.
Biri bu kitabın ilk üç sayfasını yırtmış.
-Someone has ripped out the first three pages of this book.
- someone
- kimse
Sıkılmış bir yumrukla kimsenin elini sıkamazsın.
-You can't shake someone's hand with a clenched fist.
Birinin kafasından neler geçtiğini kimse kesin olarak bilemez.
-No one ever really knows what's going through someone else's head.
- someone
- önemli kimse
Relevante Übersetzungen
Definition von pron. some person, somebody im Englisch Englisch wörterbuch
- someone