present participle of upset

listen to the pronunciation of present participle of upset
Englisch - Türkisch

Definition von present participle of upset im Englisch Türkisch wörterbuch

upsetting
(Mekanik) yığma
upsetting
(Mekanik,Teknik) çökertme
upsetting
üzüntü verici
upsetting
dövme
upsetting
üzücü

Bunun ikiniz için de üzücü bir zaman olduğunu biliyorum. - I know this is an upsetting time for you both.

O, yüzleştirmeleri çok üzücü buldu. - She found confrontations very upsetting.

Englisch - Englisch
upsetting
present participle of upset
Favoriten