Definition von postalar im Türkisch Englisch wörterbuch
- mailings
- plural of mailing
- posta
- mail
I'll mail this letter today.
- Bugün bu mektubu postalayacağım.
If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery.
- Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.
- posta
- post
Please remember to post the letters.
- Lütfen mektupları postalamayı unutma.
I got my son to post the letters.
- Oğluma mektupları postalattım.
- posta
- (Askeri) timber
- posta
- mail steamer
- posta
- time
Please mail this letter the next time you go to the post office.
- Bir dahaki sefere postaneye gittiğinde lütfen bu mektubu postalar mısın?
What time does the post office close?
- Postane saat kaçta kapanır?
- posta
- parcel
Put a stamp on the parcel and post it.
- Paketin üzerine bir pul koy ve onu postala.
Please take this parcel to the post office.
- Lütfen bu koliyi postaneye götür.
- posta
- (Bilgisayar) mail-in
- posta
- post officer
- posta
- (Askeri) dispatch-rider
- posta
- mail coach
He robbed the mail coach.
- O, posta arabasını soydu.
- posta
- (Bilgisayar) mailing
Please don't forget to put a stamp on the letter before mailing it.
- Postalamadan önce mektuba pul yapıştırmayı unutma.
I remember mailing your letter yesterday.
- Dün mektubunu postaladığımı hatırlıyorum.
- posta
- (Bilgisayar) mail and post
- posta
- dispatch rider
- Posta
- (Denizcilik) frame
- posta
- mailings
- posta
- mail truck; mail train; mail steamer
- posta
- team, crew, gang
- posta
- post boy
- posta
- (Askeriye) orderly
- posta
- postal service
Is there postal service on Sunday?
- Pazar günü posta hizmeti var mı?
Postal services are a government monopoly.
- Posta hizmetleri devlet tekelindedir.
- posta
- post, mail; postal service; mail coach, mail train, mail steamer; team, gang, crew; time" " kez, defa, sefer; relay, shift vardiya
- posta
- trip, run
- posta
- mail, post
- posta
- postal service, the post office
- posta
- postal
Is there postal service on Sunday?
- Pazar günü posta hizmeti var mı?
Tom worked as a postal worker.
- Tom posta işçisi olarak çalıştı.
- posta
- post office
There is a post office in front of my house.
- Evimin önünde bir postane var.
There is a post office close by.
- Yakında bir postane var.
- posta
- relay
- posta
- picket
- posta
- rib
