pleasant, charismatic

listen to the pronunciation of pleasant, charismatic
Englisch - Türkisch

Definition von pleasant, charismatic im Englisch Türkisch wörterbuch

charming
çekici

Bugün çok çekici görünüyorsun. - You look very charming today.

O, kendini yeterince çekici olarak düşündü. - He thought of himself as being charming enough.

charming
{s} cazibeli

Ne cazibeli bir çift! - What a charming couple!

charming
{s} alımlı

Sanırım o, alımlı ve çekici. - I think she is charming and attractive.

charming
{s} büyüleyici

Kate kız kardeşi kadar büyüleyici. - Kate is as charming as her sister.

Şu bebeğin büyüleyici gözleri var. - That baby has charming eyes.

charming
{s} sevimli

Çocukların çok sevimli! - Your children are so charming!

Senin eksantrikliğin seni ya sevimli ya da sıkıcı yapabilir. - Your eccentricities can make you either charming or tedious.

charming
gül gibi
charming
büyüleyerek
charming
büyüleme
charming
albenili
charming
{f} büyüle

Şu bebeğin büyüleyici gözleri var. - That baby has charming eyes.

Tom büyüleyici ve dayanılmaz. - Tom is charming and irresistible.

charming
hoş
charming
{i} büyüleyiş
charming
koru/büyüle/cezbet
charming
{s} çekici, hoş, sevimli, cana yakın
Englisch - Englisch
charming
pleasant, charismatic
Favoriten